Derginin Adı:
|
Humanitas - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
|
Cilt:
|
2016/1
|
Sayı:
|
7
|
Makale Başlık:
|
UNE MORT TRÈS DOUCE VE UNE FEMME ADLI ESERLERDE KADIN KİMLİĞİNİN TOPLUMSAL BOYUTLARI
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
THE SOCIAL DIMENS IONS OF THE IDENTITY OF WOMAN IN “UNE MORT TRÈS DOUCE”AND “UNE FEMME”
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
20.09.2016
|
Okunma Sayısı:
|
1
|
Makale Özeti:
|
Bu çalışmada yirminci yüzyılın iki büyük kadın yazarı, Simone de
Beauvoir ve Annie Ernaux’nun aile çevreleri üzerinden kendi kadın
kimliklerini sorguladıkları Une mort très douce ve Une Femme adlı
eserleri karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Çalışmada, her iki eserde üç
kuşak Fransız kadının (anlatıcı, anne ve büyükanne) ait oldukları aileler
farklı dönem kesitleriyle, her döneme özgü değer yargılarıyla, kadının
toplumsal hayattaki konumu göz önünde bulundurularak incelenmiştir.
Yaşam öyküleri açısından benzerlikler içeren her iki yazarın bireysel ve
toplumsal planda kadın kimliklerinin oluşmasında büyük oranda aile
yaşamlarının belirleyici olduğu görülmüştür. Büyükanne kuşağı, otorite
ve korkuya dayalı, kadın eğitiminin nerdeyse hiçe sayıldığı bir toplumsal
ve kültürel ortamda yetişmiştir. Anne kuşağı ise, geleneğin belirlediği
otoriter aile kadını olmak ile, uygun fırsatlarda da modern olana yüzünü
dönmek arasında bir gelgit yaşamış ols a da, kızlarının daha mutlu
yaşayabilmesi için eğitimi ve okumayı önemseyip teşvik etmişlerdir.
Yazarların temsil ettiği kadın kuşağına gelince; bu kuşak kadınlar
geleneksel değerlerin baskılayıcı kurallarına karşın, kendi adlarına,
kendileri için ve kendi kendilerine bir kimlik oluşturma savaşımı içinde
olmuşlar; kadın kimliğinin toplumsal boyutunun bireysel boyutla iç
içeliğini öne çıkararak, kadının toplumsal hayattaki yerini
sağlamlaştırmanın, aile, gelenek ve toplumsal sınıf aidiyetinin ötesinde
bireysel bilinçten geçtiğini ortaya koymuşlardır
|
Alternatif Dilde Özet:
|
In this study, twentieth century’s two great works by women
writers, Simone de Beauvoir’s “Une mort très douce” and Annie Ernaux’s
“Une femme”, in which they questioned their own female identity through their familial circles, will be comparatively studied. In both works, three
generations of French women (narrator, mother and grandmother) are
studied by focusing on different periods in their family history, values
peculiar to every period, and women’s position in society. Many
similarities can be seen between both writers and their identity as women
are shaped by their familial lives. The generation of the grandmother
grew in a cultural and social environment in which women are disciplined
with fears and strict authority and their right to education was ignored.
The generation of the mother lived through a turbulent transition period in
which women were in-between the traditional female roles and models of
modern womanhood, but they encouraged their daughters to further
education. As for the generation represented by the narrator, women
rebelled against the oppression of the traditional female roles, and they
strove to build an identity particular to themselves, depending on their
own resources. They revealed the intricate relations between the social
and individual dimensions of female identity, and put forward that the
empowerment of the women in social life is about the improvement of the
individual consciousness more than familial, traditional and class
identities.
|