Derginin Adı:
|
Humanitas - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
|
Cilt:
|
2016/1
|
Sayı:
|
7
|
Makale Başlık:
|
ANADOLU’DA ANA TANRIÇA KYBELE KÜLTÜ
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
THE CULT OF MOTHER GODDESS KYBELE IN ANATOLIA
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
21.09.2016
|
Okunma Sayısı:
|
14
|
Makale Özeti:
|
M.Ö. 7000’lerden Hristiyanlığın ortaya çıkışına kadar geçen süreçte
Anadolu’da, farklı adlarla anılsa da sembolleri ve ritüelleri ile aynı dişi
ilahi varlığa tapınıldığını gösteren çok çeşitli kanıtlar bulunmaktadır. Ana
Tanrıça Kültü ile ilişkilendirilen Neolitik Devir buluntuları Doğu
Anadolu’da Çayönü, İç Anadolu’da Çatalhöyük ve Hacılar kazılarında ele
geçirilmiştir. Tunç Devri’nin en önemli uygarlığı olan Hititler, bin tanrılı
Panteon’ları içerisinde en çok değer verdikleri tanrıçayı Ana Tanrıça ile
özdeşleştirmişlerdir. Demir Devri’nin Geç Hitit ve Urartu Krallıkları’nda
da izleri görülen Ana Tanrıça’ya aynı devirde Frigya’da “Mater/Ana”
sıfatı verilmiş ve karakteristik nitelikleri oluşturulmuştur. Hellenistik
Devir’de İç Batı Anadolu uygarlıkları ile kurulan ilişkiler, Batı
Anadolu’da İyonya birliğine dahil olan Miletos, Smyrna gibi Yunan
kentlerinde kültün devam ettirilmesine neden olmuştur. Ana Tanrıça’ya
dair tek söylence olan Kybele ile Attis söylencesi, Hellenistik Devir’de
ortaya çıkmıştır. Bu söylence, ilahi varlığın Yunan Panteonu’na girişiyle
beraber O’na atfedilen bazı niteliklerin uğradığı değişimi göstermesi
bakımından önemlidir. Farklı adlar ve sıfatlarla anılsa da Ana Tanrıça’ya
tapınım Anadolu’nun farklı devir ve uygarlıklarında daima en üst
sıralarda yer alarak şaşırtıcı bir süreklilik göstermiştir. Antik yazarların
eserlerinde sıkça dile getirdikleri Ana Tanrıça Kybele Kültü, 20.
yüzyıldan itibaren arkeolojinin yanı sıra dinler tarihi, dilbilim, psikoloji
ve felsefe gibi alanlarda disiplinler arası bir ilgi uyandırmış ve pek çok
bilimsel araştırmaya konu olmuştur.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
There is a variety of evidences that a simple female divine was
worshipped with certain symbols and rituals, although she was called by
different names during the period from 7000 B.C. until the emergence of
Christianity in Anatolia. The Neolithic Age findings related to Mother
Goddess Cult were obtained in Eastern Anatolia at Çayönü and in Central
Anatolia at Çatalhöyük and Hacılar excavations. Hittites constitute the most important Bronze Age civilization that identified the Mother
Goddess with their most valuable goddess in their Pantheon of Thousand
Gods. Mother Goddess whose signs are seen also in Hittite and Urartu
Kingdoms of Late Iron Age, was given the title of "Mater / Mother" and
her characteristic features were created in Phrygia during the same period.
During the Hellenistic Period relationships with the Inner Western
Anatolian civilizations including the Greek cities of the Ionian Union like
Miletus and Smyrna made the continuation of the cult possible. “Cybele
and Attis”, which is the only myth about the Goddess Cybele, emerged in
the Hellenistic Period. This myth is important to show the change in some
of the qualities attributed to the divine presence with the introduction of
the Greek Pantheon. Despite her different names and qualities, Mother
Goddess worship showed a surprising continuity by taking place always
at the top in different eras and civilizations in Anatolia. Mother Goddess
Cybele Cult which was expressed frequently in the works of ancient
authors, has aroused an interest in interdisciplinary areas, such as history
of religion, linguistics, psychology and philosophy besides archaeology,
and has been the subject of too many scientific researches since the 20th
century.
|