Makale Özeti:
|
Günümüze dek Türkçeye en çok çevrilmiş olan Batılı tiyatro yazarlarından biri Molière’dir. Molière’in Türkçeye taşınma serüveni günümüzden neredeyse iki yüzyıl önce, on dokuzuncu yüzyılın hemen başlarında başlar ve 1870’li yıllarda hız kazanarak farklı bir evreye geçer. Bu yıllarda, Molière’in yarattığı karakterler Türkçe isimlerle, yerel Osmanlı kıyafetleri içinde, İstanbul ağzı bir Osmanlı Türkçesiyle konuşarak başkentin farklı noktalarında kurulmuş olan tiyatroları arşınlayıp seyircileri kendilerine hayran bırakırlar. Bu makalede, Molière’in 19. yüzyılın ikinci yarısındaki Türkçe çevirileriyle Türkçe ve Fransızca temsilleri üzerinden gidilerek klasik Fransız tiyatro adamının Osmanlı İmparatorluğu’nda nasıl alımlandığı ve Osmanlı-Türk tiyatrosunu nasıl beslediği araştırılacaktır. Molière’den yaptığı çeviriler üzerine birçok bilimsel çalışma yapılmış olan Ahmet Vefik Paşa’ya ve tiyatro alanındaki eserlerine kısaca değinilerek Paşa’nın çağdaşı olan A. F., Âli Bey, Teodor Kasap ve Mehmed Hilmi’nin çevirilerine odaklanılacak; bu dört çevirmenin çeviri süreci öncesinde ve sırasında ne tür kararlar alıp Molière’i ne tür bir çeviri politikası doğrultusunda Türkçeye çevirdiği tespit edilmeye çalışılacaktır. Çalışmada ele alınacak çeviriler şunlardır: Sahte Hekim/Le Médecin volant (A. F., 1872-1873),
Ayyar Hamza/Les Fourberies de Scapin (Âli Bey, 1871), Pinti Hamid/L’Avare (Teodor Kasap, 1873), İşkilli Memo/Sganarelle ou le cocu imaginaire (Teodor Kasap, 1874) ve Yirmi Çocuklu Bir Adam yahud Fettan Zaman İnsana Neler Yapmaz/Monsieur de Pourceaugnac (Mehmed Hilmi, 1879-1880).
|