Makale Özeti:
|
Feminizm, 19. yüzyılda, kadınların, erkeklerle eşit olması gerektiğini savunanlarca oluşturuldu. Ancak, feminizm zaman içinde önemli dönüşümler yaşayarak farklı ülküleri içeren bir hareket halini aldı. 1960’lara gelindiğinde feminist hareket iyice güçlendi ve sadece erkeklerle eşit olma talebinin çok ötesine geçildi. Özellikle sanat alanındaki çalışmalarıyla feministler, eril zihniyetin tarihsel sürekliliğini ifşa eden yapıtlar ortaya koydu. Bu yapıtlar arasında Judy Chicago’nun Akşam Yemeği Partisi adlı enstalasyonu özel bir yere sahiptir. Bu yapıt izleyiciye, yoğun bilimsel ve sanatsal emekle oluşturulmuş ayrıntılı gönderimler yoluyla tarihin feminist bir yazımını sunmakla kalmaz üretim süreciyle de feminist ülküyü özetler: Chicago’nun öncülüğünde 1974 yılında başlayan ve dört yüzün üzerinde sanatçının gönüllü işbirliğiyle, tek bir malzeme ve teknik yerine çoğul bir malzeme ve teknik kullanımıyla inşa edilen bu yapıtta boyanmış porselen, dikiş, nakış ve dokuma gibi ne kadar evişi olarak adlandırılan, kadınlıkla özdeşleştirilen, küçümsenen, ‘değerli’ ‘yüksek’ ya da ‘liberal’ sanatlar olarak kabul edilen resim, heykel ve mimarinin oluşturduğu eril zihniyetin egemenliğindeki sanat alanının karşıtı olarak tanımlanan sanatsal ifade biçimi ve formu varsa hepsini sahiplenmeye çalışır. Böylelikle kahramanlık mertebesini erkeklere ayıran Batı tarihine kadın cephesinden verilen bütünlüklü ve incelikli bir cevap, işbirliğiyle inşa edilen devrimsel bir anıt ortaya çıkar. Bu makale de, tarihi kadın cephesinden yeniden değerlendirmeyi amaçlayan Akşam Yemeği Partisi adlı bu enstalasyonu yorumlamaya, anlamaya yönelik betimsel bir çalışmadır.
|