Makale Özeti:
|
İnsanın ve insana ait parçaların ticari olarak kullanılmasına ilişkin genel
bir yasak, temelini bazen dinden bazen de ahlak kurallarından almakla
birlikte bütün hukuk sistemlerinde mevcuttur. Bilhassa yaşayan bir insanın
ve onun parçalarının mülkiyete konu olamayacağı, ticari bir meta olarak
değerlendirilemeyeceği kabul edilir. Bunun nedeni, insan onurunun
korunmasıdır.
İnsanın ticarileştirilmesi denildiğinde genel olarak anlaşılan, insan ve
insan bedenine ait parçaların kazanç vesilesi yapılması, alım-satıma konu
edilmesidir. İnsan ve insan bedenine ait parçaların kazanç vesilesi yapılması,
sadece bir para karşılığı alınıp satılmasından daha geniş anlaşılmalıdır.
Bunun mutlaka doğrudan bir karşılığının olmasına da gerek yoktur; sadece
kazanç elde etmek amacıyla kullanılması da anlaşılmamalıdır. Ayrıca burada
herhangi bir şekilde ticari amaçlı kullanım da kâfidir1.
Bu incelemede, insan ve insan bedenine ait parçaların ticarileştirilmesi
çerçevesinde genetik bilgilerin ticarileştirilmesi konusu ele alınacaktır.
Avusturya Meclisinin yılda 1200 cesedi araştırma yapmak üzere
biyoteknoloji şirketlerine kiralaması konunun önemini bir kez daha gündeme
getirmiştir. Bu şirket, insan bedeninden ilaç üretimi konusunda uzmanlaşmış
* İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi.
1 Bkz. Jochen Taupitz, Das Verbot der Kommerzialisierung des mensclichen Körpers und
seiner Teile: Laesst es sich rational begründen? –Zugleich Einführung in das
Tagungsthema, Kommerzialiesierung des menschlichen Körpers, (Her. Jochen Taupitz),
Berlin-Heidelberg, 2007, s. 3.
bir şirkettir. Avusturya örneğinde de görüleceği üzere, insan bedeni, daha
önceki dönemlerde olmadığı kadar ticarileştirilme eşiğine yaklaşmıştır2.
|