Makale Özeti:
|
DNA’nın bilgi taşıyan protein parçası olan gen, bir organizmaya ait olan
bütün genetik bilgileri ihtiva etmektedir. Genin bu özelliğinden
yararlanılarak, analiz yoluyla insanın genetik özellikleri öğrenilebilmektedir.
Bu yolla öğrenilen bilgiler özellikle hastalıkların teşhis ve tedavisinde
kullanılabildiği gibi, ilaç araştırmalarında, önleyici tedavi hizmetlerinde,
kimlik tespitinde, suçluların belirlenmesinde, soy bağının kurulmasında da
kullanılabilmektedir.
Sözü edilen bu kullanma alanlarının birçoğu uzun süreli çalışmaları veya
elde edilen bilgi bilgilerin daha sonra kullanımını gerektirmektedir. Bu
ihtiyaç gen analizleri için elde edilen örneklerin ve analiz sonucu ulaşılan
bilgilerin depolanması, işlenmesi ve saklanması amacıyla genetik veri
bankalarının kurulması sonucunu doğurmuştur. Nitekim gerek ülkemizde
gerekse başka ülkelerde kurulmuş çok sayıda genetik veri bankaları
bulunmaktadır.
Genetik veri bankaları, bir taraftan bilimsel araştırmalarda, hukuki
uyuşmazlıkların çözümünde, suçluluğun önlenmesinde ve suçluların
yakalanmasında önemli görevler yerine getirirken diğer taraftan kötüye
kullanıma açık bir alan meydana getirmektedir. Gerçekten, genetik veri
bankalarındaki bilgiler, insanın en mahrem bilgileridir. Genetik bilgilerin
insanın kişilik hakkının kapsamında yer aldığı dikkate alındığında, genetik
veri bankaları özellikle insanın giz alanına ilişkin kişilik hakkını saldırılara
maruz bırakabilmektedir. Böylece bir kere deşifre olarak diğer insanların
eline geçen bu bilgiler ticari amaçlarla kullanılabildiği gibi insanlar arasında
ayrımcılığa dahi sebep olabilmektedir.
Bütün bu sakıncalar genetik veri bankalarının kurulmasının, işleyişinin
kanunlarla düzenlenmesini ve denetiminin sağlanmasını zorunlu kılmaktadır.
Bu çalışmada, genetik veri bankalarının hukuka uygun olarak kurulması ve
işlemesi için göz önünde tutulması gereken ilkeler üzerinde durulacaktır.
|