image.jpg

Derginin Adı: MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ
Cilt: 2012/1
Sayı: 1
Makale Başlık: GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER SEBEBİYLE CEZAİ SORUMLULUK
Makale Alternatif Dilde Başlık: Alternatif dilde başlık bulunmamaktadır. There is no article title in another language.)
Makale Eklenme Tarihi: 3.07.2015
Okunma Sayısı: 1
Makale Özeti: Bilim ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı gelişmeler, modern biyoteknolojik yöntemler kullanılmak suretiyle farklı canlı türleri ve sınıfları arasında gen aktarılmasını mümkün hale getirmiştir. Yeni gen tekniklerinin kullanılması yoluyla geliştirilen ürünler, piyasalarda tarım ve gıda için üretim ve tüketime sunulmuştur. Genetik yapısı değiştirilmiş organizmaların (GDO) insan, hayvan ve bitki sağlığı ile bitkilerin olumsuz çevre şartlarına dayanaklılığının geliştirilmesi ve ürün kalitesinin arttırılması bakımından bazı faydalarının olduğu bilinmektedir. Gen teknolojisinin insanın, hayvanın ve çevrenin refahına hizmet edecek şekilde kullanılması halinde bir problem söz konusu olmayacaktır. Ancak genetik yapısı değiştirilmiş organizmaların insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitlik üzerinde önemli derecede zarar oluşturma riski taşıdığı ve hatta bu zararların ortaya çıkması durumunda geri dönüşün mümkün olmadığı da bilimsel çevrelerce ileri sürülmektedir. İşte bu risklerle mücadele etmek, insanları, hayvanları ve çevreyi gen teknolojisinin kötü/ye kullanımından korumak için ulusal ve uluslararası çeşitli tedbirler alınmaya başlanmıştır. Bu konuda ülkemiz de dahil, pek çok ülke tarafından kabul edilerek onaylanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Biyogüvenlik Kartagena Protokolü, önemli bir alt yapı oluşturmaktadır. Ülkemizde de GDO’ların doğurabileceği risklere karşı tedbirler alınması gerektiği uzun zamandan beri çeşitli çevrelerce dile getirilmiştir. Genetiği değiştirilmiş organizmaların insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitlilik üzerinde doğurabileceği risklerin engellenmesi, riskin gerçekleşmesi halinde ortaya çıkan zararlardan sorumluluğun şartlarının belirlenmesi ve bu tür faaliyetlerin belli bir düzen içerisinde yapılmasını ve bunların denetlenmesini sağlamak amacıyla, TBMM tarafından 18.03.2010 tarihinde 5977 sayılı “Biyogüvenlik Kanunu” (BgK) kabul edilmiştir. 26 Mart 2010 gün ve 27533 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan bu Kanun, yayımından altı ay sonra, yani 26 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe girecektir (BgK m. 17). Anılan Kanunda teknik hususların yanı sıra hukuki ve cezai sorumluluk konularında da düzenlemeler yapılmıştır. Kanunun 15. maddesinde bir takım fiiller suç haline getirilmiş ve ağır yaptırımlara bağlanmıştır. Aşağıda esas olarak bu Kanunda tanımlanan suçlar ve kabahatler hakkında genel bir değerlendirme yapılacaktır.
Alternatif Dilde Özet: Alternatif dilde abstract bulunmamaktadır. (There is no abstract in another language.)