Makale Özeti:
|
Dünyamızda dil öğretimi alanında çeşitli yaklaşım ve yöntemlerin uygulandığı görülmektedir. Bunlar genel
olarak “davranışçı, bilişsel ve yapılandırıcı” olmak üzere üç ana grupta toplanmaktadır. Günümüzde çoğu ülkede
yapılandırıcı yaklaşımla dil öğretimi yapılmaktadır. Bu yaklaşıma göre öğrencilerin işbirliği içinde çeşitli etkinlik ve
görevleri yapmaları dil ve zihinsel becerileri geliştirici olmaktadır. Bu nedenle eğitim sürecinde öğrencilere
düzeylerine uygun çeşitli görev ve etkinliklerin verilmesi öngörülmektedir. Bu durum, ülkemizde yapılandırıcı
yaklaşıma göre hazırlanan yeni Türkçe öğretim programlarında da söz konusudur. Bu programlarla Türkçe
öğretiminde dil becerileriyle birlikte zihinsel, duygusal ve sosyal becerilerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu
becerilerin geliştirilmesi için öğrencilere çeşitli etkinlik, görev ve projelerin verilmesi istenmektedir. Bu anlayıştan
hareketle hazırlanan yeni Türkçe kitaplarında etkinliklere geniş yer verilmiştir. Ancak uygulamada bazı sorunlarla
karşılaşılmaktadır. Ülkemizde yedi yıldır uygulanan yeni program ve kitaplara rağmen hâlâ Türkçe derslerinde eski
uygulamaların yapıldığı, bilgiyi ölçen soruların sorulduğu, çoktan seçmeli testlerin uygulandığı görülmektedir. Oysa
yeni Türkçe öğretim programlarında çoktan seçmeli testler yerine etkinliklere ağırlık verilmektedir. Günümüzde
çoğu araştırmada çoktan seçmeli testler, bilimsel yönden zayıf olduğu, öğrencilerin dil ve zihinsel becerilerini
geliştirmede yetersiz kaldığı, konuşma ve yazma becerilerini değerlendiremediği gibi yönlerden eleştirilmektedir.
Türkçemizin ve öğrencilerimizin geleceği açısından çoktan seçmeli testler yerine Programlarda öngörülen etkinlik,
görev ve projelere ağırlık verilmelidir. Öğrencilerin dil ve zihinsel becerileri çeşitli etkinliklerle geliştirilmelidir.
|