Makale Özeti:
|
Bu araştırmada proje tabanlı öğrenme yaklaşımının öğrencilerin fen derslerindeki akademik başarılarına etkisini belirlemek amacıyla bir meta-analiz çalışması yapılmıştır. Bunun için Türkiye’de yapılmış çalışmalarla ilgili literatür taraması yapılmıştır. 2002–2013 yılları arasında yapılmış, araştırma problemine uygun ve meta-analiz çalışmasına dâhil edilebilecek istatistiksel verilere sahip yüksek lisans tezi, doktora tezi ve makaleler ulusal ve uluslararası veri tabanlarından Türkçe ve İngilizce dillerinde taranarak incelenmiştir. Literatür taraması sonucunda proje tabanlı öğrenmenin öğrencilerin fen derslerindeki akademik başarılarına etkisine ilişkin toplam 41 çalışma meta-analize dâhil edilmiştir. Bu çalışmalardan 42 etki büyüklüğü değeri elde edilmiştir. Meta-analiz sonucunda proje tabanlı öğrenme yaklaşımının geleneksel öğretim yöntemlerine göre öğrencilerin fen derslerindeki akademik başarılarına pozitif etkisi olduğu belirlenmiştir. PTÖ yaklaşımının öğrencilerin fen derslerindeki akademik başarılarına ilişkin genel etki büyüklüğü değeri rastgele etkiler modeli kullanılarak 0,777 ile 1,218 güven aralığında 0,997 (%95 CI, SE=0,112) olarak belirlenmiştir. Bu değer, Cohen, Manion ve Morrison’un (2007) etki büyüklüğü sınıflandırmasına göre orta düzeyde bir etki düzeyindedir. Araştırmaya dâhil edilen 42 çalışmanın 39’unun pozitif, 3’ünün negatif etki büyüklüğü değerine sahip oldukları belirlenmiştir. Pozitif yönlü olan çalışmaların 3 tanesi zayıf etki, 5 tanesi küçük etki, 11 tanesi orta etki ve 20 tanesi güçlü etki düzeyindedir. Meta-analiz çalışmasında, fen bilimleri alanlarında, öğrenim düzeylerinde, örneklem büyüklüğünde, uygulama süresinde, kullanılan yöntemlerde ve yayın türlerinde ara değişken (moderatör) analizi yapılmıştır. Yapılan ara değişken analizleri sonucunda en yüksek etki büyüklüğü değerlerinin fizik dersinde (ES=1,046), lise düzeyinde (ES=1,536) ve 1-20 ders saati aralığında (ES=1,203) görülmüştür. Tüm değişkenler içerisinde en yüksek etki büyüklüğü değerinin lise düzeyinde (ES=1,536) olduğu görülmektedir. Çalışmanın son bölümünde, araştırmada elde edilen sonuçlara göre uygulayıcılara, program geliştiricilere ve araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.
|