Makale Özeti:
|
Andrey Platonov, 20. yüzyıl Rus edebiyatının ilk yarısında kendini gösterir ve özgün bir
üsluba sahiptir. Platonov’un eserlerinin ana teması Ekim Devrimi öncesi ve sonrasıdır. Gorki ve
Şolohov gibi yazarlarla aynı temayı işlemesine rağmen her iki yazarın aksine Platonov,
toplumdaki gidişatı beğenmeyerek tespit ettiği eksikleri, hataları dile getirmekten çekinmez ve
rejim düşmanı damgası yemekten geri kalmaz. Eserleri Sovyet karşıtı bulunup yasaklanmasına
rağmen ne ilginçtir ki, bizzat kendisi değil oğlu henüz on beş yaşında iken cezalandırılıp rejim
düşmanı ve ajanlık suçlamalarıyla toplama kampına gönderilir.
Platonov, ülkemizde özellikle “Çukur” (Kotlovan) ve “Çevengur” adı altında dilimize
çevrilen eserleriyle tanınır. 1934 yılında yazdığı “Can” adlı uzun öyküsü ise 2007 yılında dilimize
çevrilmiştir. Eserde Moskova Ekonomi Enstitüsü’nde eğitimini tamamlayan Nazar Çagatayev’in
Asya Çölü’nde geçirdiği yıllar aktarılır. Aynı zamanda bu eserde açlıktan kırılan yoksul çöl
halkının hayatta kalma mücadelesi ile Sovyet ekonomi politikalarının başarısızlığı dile getirilir.
Kimliğini unutmuşlardan oluşan göçebe insanlar, yani Canlar herkesin dışladığı kimselerdir. Bir
yanda yoksulluk, açlık, acı, umutsuzluk, doğanın önlerine çıkardığı engeller, diğer yanda ise
içinde bulunulan koşulları değiştirmeye duyulan inanç bir arada verilmeye çalışılmaktadır.
Bu çalışmada Platonov’un “Can” eserinde uçsuz bucaksız bozkırlarda yeni bir yurt
edinme mücadelesinin yanı sıra uygulamadaki hatalar ve bu bağlamda toplumsal ve bireysel
çatışmaların nasıl yer aldığı irdelenmeye çalışılacaktır.
|