Makale Özeti:
|
Diller, en az çaba yasası, ihtiyaç, dil kontağı, alt katman etkisi,
kurallaştırma vb. birçok iç ve dış faktörün etkisiyle değişir. Değişim, yaşayan
bir dil için kaçınılmaz, devam eden bir akıştır. Diller bu süreçte, kimi
unsurlarından feragat eder, kimini dönüştürür, kimini ise yeniler. Bu
minvalde diller, bazı anlatım imkânları bakımından zenginleşirken bazıları
bakımından zayıflar.
Türkçede geçmişten bu güne, birtakım işlevsel dil araçlarını kaybetmiş, o
dil aracının fonksiyonunu gerçekleştirmek için yeni ve kimi zaman daha az
kullanışlı işaretleyiciler üretmek zorunda kalmıştır. Bu unsurlardan biri de -
sIn eki ve türevi -msIn ekidir. Eski Türkçede tanıklanabilen bu ekler, bugün
ancak “-mış gibi yapmak” gibi bir sözdizimsel birlik ile sağlanabilen “bir
eylemi yapar görünmek / yapar gibi yapmak, bir eyleme benzer bir eylem
yapmak” anlamını tek başına karşılayabilen unsurlardır.
Çalışmada -sIn eki, Eski Türkçeden başlayarak Divan ü Lügati’t-Türk
(DLT), Kutadgu Bilig (KB), Atebetü’l-Hakayık (AH), Kısasü’l-Enbiya (KE),
Mukaddimetü’l-Edeb (ME) vb. Türk dili için temel teşkil eden metinlerin
taranması ve “-mIş gibi yapmak” kullanımlarının örneklenmesine
dayanmaktadır. Söz konusu ek ile isimden isim yapan ve “benzerlik” anlamı
veren Türkiye Türkçesindeki +sI/+msI/+mtrak ile sağlanan ilişkinin
fiillerdeki görünümüne dikkat çekilmektedir. Türkiye Türkçesinin isimlerde
benzerlik anlamında -sIn ile aynı kökten geldiği düşünülen eklerden
faydalanmaya devam ettiği; ancak fiil benzerliğinde ayrı bir yol izlediği
gösterilmeye çalışılmıştır.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Languages change under the influence of the least effort law, needs,
language contact, substrate influence, regularization, and many other internal
and external factors. For a living language, change is an inevitable,
continuous process. Some of the elements of the language are rejected in this
process, some are transformed, and some are renewed. Thus, languages are
enriched in terms of some of their expression resources, and weakened in
some others. From the past to the present, Turkish has also lost a number of functional
language instruments, and was forced to generate new, sometimes less
practical, markers for performing the function of the given language
instrument. One of these elements is affix -sIn and its derivative affix -msIn.
These affixes, witnessed in the Old Turkish, are the elements, which can
express in a single word the meaning “to seem/appear to be doing an action,
to do an action which resembles an action,” which today can be expressed
only with a syntactic union such as “-mış gibi yapmak”.
In the research work, affix -sIn is studied, based on the examination of
text, starting from the Old Turkish to Divanü Lügati’t-Türk (DLT), Kutadgu
Bilig (KB), Atebetü’l-Hakayık (AH), Kısasü’l-Enbiya (KE), Mukaddimetü’lEdeb
(ME), and other texts, which are fundamental for Turkish language; and
on sampling of the use of the form “-mIş gibi yapmak.” Attention is drawn to
how the verbs reflect the relation, which uses the aforementioned affix to
make nouns out of nouns, and gives the sense of “resemblance”, provided in
Turkey Turkish by means of +sI/+msI/+mtrak. An effort was made to
demonstrate the way Turkish continues to use affixes, which are believed to
derive from the same root as -sIn in the sense of resemblance, but follows a
different way in the verb resemblance.
|