Makale Özeti:
|
Sağlık sisteminde 1980’li yıllardan sonra büyük değişiklikler olduğu ve olmaya devam ettiği bilinmektedir. Sağlık ve hastalık kavramları ile uygulanan tanı ve tedavi yöntemleri de bu değişimden nasibini almaktadır. Kişiler hasta olmadan hastalığı önlemek adına yaşam tarzında değişiklikler yapmakta, tüketim davranışları ve hastalığa sebep olabilecek risklerden uzak durma davranışı sergilemektedir. Bireylerin sağlıklı olmak için sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyması, televizyon, sosyal medya, gazete ve dergiler sayesinde sağlık bilgisine sahip bireylerin sayısının artması sağlık hizmetlerine olan talebi arttırmaktadır. Bu durum sağlık alanında hizmet veren kişiler, ilaç firmaları ve sağlık sunucuları hastalık ve sağlık kavramlarını değiştirmeye yöneltmektedir. Bu yöneliş tıbbileştirme (medikalizasyon) sayesinde yapılmaktadır. Tıbbileştirme (medikalizasyon), insan doğası gereği yaşanılan olağan durumların hastalık olarak nitelendirilmesidir. Yaşlanma, menstrasyon, menapoz, ergenlik, beslenme gibi insan için doğal olan süreçler tıbbileştirilmekte yani hastalık olarak kabul edilmesi sağlanmaktadır. Bu çalışmada, tıbbileştirmenin ne olduğu, gündelik yaşamın nasıl tıbbileştirildiği ve tıbbileştirmenin nedenleri analiz edilmektedir.
|