Makale Özeti:
|
Osmanlılar, Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı idaresine girmiş olan Hicaz’a her zaman özel bir değer
vermişlerdir. Hicaz’da, dini hassasiyetlerinden kaynaklanan saygıdan dolayı Mekke ve Medine kalelerine
Osmanlı bayrağı çekmemişlerdir. Osmanlı Devleti’ni etkileyen yeni siyasi ve ictimai şartların ortaya
çıkmasıyla Sultan Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamid döneminde bu uygulamada değişikliğe gidilmiş,
Haremeyn’de de devlet binalarına ve kalelere Osmanlı bayrağı asılmıştır. Ne var ki mevcut durumun
üzerinden yarım asır geçmeden Birinci Dünya Harbi çıkmış ve savaş devam ederken 1916 yılında Mekke
emiri Şerif Hüseyin İngilizlerle anlaşarak Osmanlı Devleti’ne karşı isyan başlatmıştır. İsyan Araplar arasında
genel bir kabul görmese de Medine dışındaki Hicaz şehirlerinin kısa sürede Osmanlı Devleti’nin elinden
çıkmasına sebep olmuştur. Bununla birlikte, Hicaz Seferi Kuvvetler kumandanı Fahreddin Paşa, Medine’yi
müdafaaya kararlılıkla devam etmiştir. Askeri imkânsızlıklara, tabii şartların zorluğuna ve açlık tehlikesine
rağmen şehri teslime yanaşmamış, Medine kalelerinin burçlarında Türk bayrağının dalgalanması için verdiği
savaşı Hz. Peygamber’e de atıfta bulunarak kutsal bir görev kabul etmiştir. Fahreddin Paşa, savunma
günlerinde Osmanlı bayrağını çeşitli vesilelerle öne çıkarmış ve milli bir değer olarak bayrağa baskın bir yer
vermiştir. Makalemizde, Medine’nin düşmemesi için verdiği mücadele sırasında, Fahreddin Paşa’nın dikkat
çekici bir şekilde Osmanlı bayrağına yaptığı bu vurguyu ele alacağız.
|