image.jpg

Derginin Adı: Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature
Cilt: 2017/3
Sayı: 4
Makale Başlık: İSKEÇELİ MÎR-İ ALEM-ZÂDE RİF’AT VE SÂKÎ-NÂMESİ
Makale Alternatif Dilde Başlık: THE POET MÎR-İ ‘ALEM-ZÂDE OF İSKEÇE AND HIS SÂKÎ-NÂME MANUSCRİPT
Makale Eklenme Tarihi: 1.11.2017
Okunma Sayısı: 1
Makale Özeti: Sâkî-nâme, Arapça sâkî ve Farsça nâme sözcüklerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş birleşik bir kelimedir. Sâkîyi, şarabı, şarap meclisini, meclisin âdâbını ve bu mecliste düzenlenen eğlenceleri, gerçek, mecaz ya da tasavvufî anlamlarıyla anlatan sâkî-nâmeler, klâsik Türk edebiyatının yaygın olarak kullanılan edebî türlerindendir. Şarap sunan güzel anlamına gelen sâkî, bu meclisin en önemli unsurudur. Farklı nazım biçimlerinin kullanıldığı sâkî-nâmelerde genellikle mesnevi nazım şeklinin tercih edildiği görülmektedir. Müstakil sâkî-nâmelerin yanında mesnevi nazım biçimiyle yazılan eserlerin bir bölümü olan ya da divânların içerisinde çeşitli nazım şekilleriyle kaleme alınan sâkî-nâmeler de mevcuttur. Bu çalışmada Sultan II. Mahmud döneminde devletin önemli kademelerinde görev yapan İskeçeli Mîr-i ‘Alem-zâde Rif’at hakkında bilgi ve 26 beyitten oluşan sâkî-nâmesi, ayrıca tespit edilebilen çeşitli kaynaklardan hareketle Türk edebiyatında sâkî-nâme kaleme alan şâirler, kronolojik olarak verilecektir. Asıl adı Halil İbrahim Rif’at olan şâirin sâkî-nâmesi, Sultan II. Mahmud’un övgüsünden ve o dönemin çeşitli olaylarından bahsettiği Âyine-i Zafer adlı mesnevisinin içerisinde bir bölüm halinde yer almaktadır.
Alternatif Dilde Özet: “Sâkî-nâme” is an Ottoman Turkish compound word comprised of the Arabic “sâkî” (cupbearer) and Persian “nâme” (letter, epistle, manuscript). Sâkî-nâme(s) are one of the more widespread genres of Classical Ottoman literature which describe cupbearers, wine/spirits, drinking gatherings, and the etiquette of as well as the forms of entertainment thereof through the lens of either allegory or Islamic mysticism. Sâkî, which means “(s)he who serves wine/spirits in an exquisite manner”, is the single most important element of this atmosphere. It appears that sâkî-nâme(s) were generally (and preferably) composed in the form of ‘mesnevi’ verse. Sâkî-nâme(s) are also known to have been penned in other poetic forms, and either as being one section of a mesnevi poem, or being laced within Ottoman Diwani texts in addition to existing as standalone ‘mesnevi’ manuscripts. In this paper, information about Mîr-i ‘Alem-zâde Rif’at of İskeçe (who had held an important rank in the Ottoman State during the reign of Sultan Mahmud II) and his 26-couplet sâkî-nâme manuscript, as well as information about other Ottoman sâkî-nâme poets will be given in chronological order. The poet in question-and whose actual name was Halil İbrahim Rif’at-had dedicated a section of this manuscript under the title of Âyine-i Zafer’ to speaking of the praises of Sultan Mahmud II, as well as of some of the happenings of the period.

PDF Formatında İndir

Download PDF