Makale Özeti:
|
Nedensellik konusu bilim felsefesinde önemli yer tutmakla beraber, felsefe tarihi içinde bu konuyu sorun edinenler tarafından da farklı biçimlerde ele alınmıştır. İngiliz empirist filozof David Hume ve Alman filozof Immanuel Kant, nedensellik sorunsalına, bilginin olanaklılığı sorunu açısından yaklaşmışlardır. Hume, İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme başlıklı eserinde, dünyaya yönelik olan bilgimizi, nedensellik kavramı ve neden-etki bağı çerçevesinde ele almıştır. Hume, nedensel akıl yürütmenin, deneyimsel bilgiye temel teşkil ettiğini iddia ederken, zorunluluk olarak değerlendirdiği neden-etki bağının, ussal bir zorunluluğa dayanmadığı fikrine ulaşır. Bu noktada, Hume, empirik bilgiye ilişkin olarak septik bir tavır takınmıştır ve Hume’un içine düştüğü bu çıkmaza yanıt olarak Kant’ın modern empirik bilimin olanaklılığını ortaya koyduğu apriori ve aposteriori kavramlarıyla temellendirmeye girişmiştir. Bu çalışmada, Hume’un ve Kant’ın nedensellik sorunsalına, bilginin olanaklılığı problemi açısından nasıl yaklaştıkları incelenmektedir.
|