Makale Özeti:
|
İnsanlar birçok farklı nedenden dolayı çoğu zaman ana dillerinin konuşulduğu ülkelerden uzaklaşmakta ve farklı ülkelerde yaşam sürmektedir. Bu durumda yaşanılan ülkeye uyum sağlayabilmek ve hayatını idame edebilmek için o ülkenin dilini kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Bu zorunluluk beraberinde kişilerin ana dillerinden uzaklaşmalarına, ana dillerini unutmalarına ve bu dilde konuşma güçlükleri çekmelerine neden olmaktadır. Ana dile karşı yaşanan bu uzaklaşma ise kültüre yabancılaşmaya neden olmaktadır. Ana dille kültürü birleştiren temel dil yapılarından ikisi atasözü ve deyimlerdir. Türk dillilerin bu dil yapılarına yabancılaşması, ana dilde anlama ve anlatmada yetersizlikler oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Türk dillilere Türkçe öğretiminde önemli öğretim alanlarından biri de atasözü ve deyimlerin öğretimidir. Türkçenin sözlü kültür varlığını büyük oranda atasözü ve deyim oluşturur ve toplumun hafızasında belli durumlarda söylenerek iletişimi kolaylaştırmasıyla bilinir. Atasözü ve deyimler öğretilirken kullanılacak öğretim materyali saf dili içeren, öğrencinin ilgisini çekecek edebi eserlerden seçilmelidir. Bu materyaller arasında Yunus Emre Divanı’nın ayrıca önemli bir yeri vardır. Çünkü Yunus Emre Divanı atasözü ve deyimlerin hangi ortamlarda, ne zaman kullanılacağını metin bağlamında öğrenciye sunabileceğimiz özel bir eserdir. Bu çalışmada önce Yunus Emre Divanı’nda geçen atasözü ve deyimler tespit edilmiştir, daha sonra ise bunların kullanıldığı B1, B2 ve C1, C2 düzeyde özgün etkinlikler geliştirilmiştir. Hazırlanan etkinliklerle sadece atasözü ve deyimlerin öğretimi değil; aynı zamanda dört temel dil becerisinin geliştirilmesi ve kültür aktarımı da hedeflenmiştir
|