Makale Özeti:
|
Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan en yaygın ve en güçlü araçtır.
Duyguları, inançları, fikirleri anlatmada ve kültür birikimini aktarmada
da dil ilk ihtiyaçtır. Etkili bir iletişimin yolu dilin doğru ve güzel
kullanılmasıyla gerçekleşir. Doğru kullanılan dil bireyin kendini ifade
etmesinde yardımcı olurken, yine doğru ve etkili kullanılan dil toplumların
kendilerini gerçekleştirmesinde önemli rol oynar. Aynı zamanda kültür
öğretimi olan dil öğretimi, toplumun düşünce yetisini geliştirmek ve
sahip olunan kültürü nesilden nesile aktarmaktadır. Bu noktada dilin
işlevi anahtar niteliği görmektedir ve bu anahtarın sağlıklı kullanılması
da eğitimle gerçekleşmektedir. Türkçe eğitimi ve öğretimi okuma, yazma,
dinleme ve konuşma olmak üzere dört temel beceriden oluşur. Adı
geçen dört temel beceri ilköğretimden yükseköğretime kadar öğrencilere
kazandırılmaya çalışılır. İki ana boyuta ayrılan dil becerileri şöyledir;
okuma ve dinleme anlama becerisini oluştururken, konuşma ve yazma
anlatma becerisini oluşturur. Çocuk, okula başlamadan önce dinleme
ve konuşma becerilerinin bir kısmını edinirken okula başladıktan sonra
bu edinimlerin yanına yazma ve okuma da ekler. Bu çalışmanın amacı
Türkçeyi öğretme görevi üstlenmiş, geleceğin Türkçe öğretmenleri olacak
olan adayların anlatma becerileri hakkında öğretim üyelerinin görüşlerini
almaktır. Araştırmanın evrenini Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi
oluştururken, örneklemini ise Türkçe Eğitimi bölümü öğretim üyeleri
oluşturmuştur. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada veriler
yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Görüşme formu ile
öğretim üyelerinden toplanan veriler betimsel analiz tekniği aracılığıyla
çözümlenmiştir.
|