Derginin Adı:
|
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
|
Cilt:
|
2019/1
|
Sayı:
|
41
|
Makale Başlık:
|
The Monsters of Geoffrey Chaucer: The Miller in The General Prologue and the Miller in The Reeve’s Tale in The Canterbury Tales
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
Geoffrey Chaucer’ın Canavarları: Canterbury Hikâyeleri’nde Genel Giriş ve Kȃhya’nin Hikâyesi’ndeki Değirmenci Karakterleri
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
6.07.2019
|
Okunma Sayısı:
|
1
|
Makale Özeti:
|
The medieval universe was captivated by composite monsters like manticores and centaurs which adorned the margins of manuscripts and tales of medieval man. Medieval monsters were at the same time the Others of the society. Medieval Others are largely treated under the monster studies which begin with the dichotomy of “Us” (human beings) and “Them” (monsters). The Others of the Middle Ages were not limited to beasts, but embraced Saracens and Jews as the monstrous Others alongside heretics, pagans, homosexuals, lepers and witches. With their atypical social positions, millers were among those monstrous Others or “Them” of the Middle Ages as they could not be fitted into any of the three estates; namely the clergy, the nobility and the commoners. They were the unwanted upstarts and leading rebels of the Peasants’ Revolt of 1381. In accordance with their monstrous presence, the chronicles depicted the millers of the revolt with animal-like qualities. Similar to their historical counterparts, the most notable feature of Chaucer’s Miller in The Canterbury Tales is his animal-like appearance with a hairy face and a gigantic mouth. Aggressive and disruptive, rather than a human, the Miller looks like a wild animal bringing down doors-literally social boundaries- with his head. Parallel to the Miller in The General Prologue, the miller in The Reeve’s Tale possesses an animal-like appearance and a disobedient nature that grows into a threat to the social order. In this respect, this paper discusses Chaucer’s Miller in The General Prologue and his miller in The Reeve’s Tale as medieval monsters who are man-animal composites and defiant Others.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Ortaçağ âlemi elyazmalarının kenarlarını ve Ortaçağ insanının hikâyelerini süsleyen mantikorlar ve sentorlar gibi kompozit canavarlarla doludur. Ortaçağ’ın canavarları aynı zamanda toplumun Ötekileriydiler. Ortaçağ’ın Ötekileri genellikle “Biz” (insanlar) ve “Onlar” (canavarlar) dikotomisiyle başlayan canavar çalışmaları altında incelenebilir. Ortaçağ’ın Ötekileri sadece canavarlarla sınırlı değildi ve bu gruba kâfirler, putperestler, homoseksüeller, vebalılar ve cadılarla beraber canavar Öteki olarak görülen Müslümanlar ve Yahudiler de dâhildi. Atipik toplumsal konumlarıyla, Ortaçağ’ın ruhban sınıfı, soylular ve köylülerden oluşan üç sınıfından hiç birinde yer bulamayan değirmenciler de Ortaçağ’ın bu canavar Ötekiler veya “Onlar” grubuna dahildiler. Onlar istenmeyen sonradan görmeler ve 1381 Köylü Ayaklanmasının önde gelen isyancılarıydılar. Canavarsı varlıklarına uygun bir biçimde, kronikler ayaklanmaya katılan değirmencileri hayvansı özelliklerle resmettiler. Tarihteki emsallerine benzer bir şekilde Chaucer’ın Canterbury Hikâyeleri’ndeki Değirmenci karakterinin de en öne çıkan özelliği yüzündeki kıllar ve kocaman ağzıyla hayvansı görünüşüdür. Değirmenci saldırgan ve kargaşaya yol açan karakteriyle bir insandan ziyade kafasıyla kapıları- gerçek anlamda toplumsal sınırları- deviren vahşi bir hayvana benzer. Bu Genel Giriş’teki Değirmenci karakterine benzer bir şekilde, Kâhya’nın Hikâyesi’ndeki değirmenci de hayvansı bir görünüşe ve toplumsal düzene karşı bir tehdite dönüşen asi bir mizaca sahiptir. Bu bağlamda, bu makale Chaucer’ın Genel Giriş’teki Değirmenci karakterini ve Kâhya’nın Hikâyesi’ndeki değirmenci karakterini insan-hayvan karışımı ve başkaldıran Ötekiler olan Ortaçağ’ın canavarları olarak incelemektedir.
|