Makale Özeti:
|
Öz: II. Dünya Savaş sonras kuşağnda yer alan ve günümüz çağdaş
yazarlarndan biri olan Sylvie Germain, birçok yaptnda toplumlar
derinden etkileyen olaylar kötülük kavram doğrultusunda ele almştr.
Birbirinin devam şeklinde ve ayn konular etrafnda gelişen yaptlar
ortak bellek olgusunu yanstmaktadr. Felsefe alannda doktora
diplomasna sahip olan yazar, olaylar tarihsel bağlamda dini, felsefi ve
edebi boyutta derinlemesine irdelemektedir. Yazarn edebi evrenini
yüzyllardr insana gözyaş akttran ve derin aclar yaşatan kötülük
kavram oluşturmaktadr. Savaş, cinayet, katliam, tecavüz, ensest, ad ne
olursa olsun, kötülük sonras yaşanan ykmlar ve aclar yalnzca içinde
bulunulan dönemi ve bireyleri etkilememiş, ayn zamanda gelecek
kuşaklara da genetik yoluyla aktarlmştr. Psikanalizin öncüsü olarak
bilinen Freud, ayn zamanda bilinçalt kavramn da ortaya koyan ilk
bilim adamdr. Bu buluşuyla, birçok ruhsal hastalğn temelini,
bastrlmş duygularn gün yüzüne çkmasyla açklamştr. Ruhsal bir
hastalk olarak ortaya çkan psikoz, dşa aktarlamamş duygu ve
düşüncelerin farazi görüntüler (halüsinasyonlar) oluşturmasyla kendini
göstermektedir. Bu hastalk bireyin iç dünyasnda yaşadğ çatşmalar
gerçek yaşama aktarmasyla oluşan kopukluğu ifade etmektedir. Sylvie
Germain'in Prag sokaklarnda ağlayan kadn, adl öyküsü, bir kadn
anlatcnn, bilinç ve bilinçalt savaşnn ortaya koyduğu farazi bir görüntü
altnda insanlğn yaşadğ tüm aclar dile getirmektedir. Edebi metinlerin
insanlğn yaşanmşlklarna tanklk eden belgeler olduğu
unutulmamaldr. Bu çalşma, ruhsal skntlardan arnma yollarndan biri
olarak "yazma" eyleminin önemini ortaya koymaktadr.
|