Makale Özeti:
|
Öz: Uyumsuz tiyatro akımının öncü yazarlarından Eugène Ionesco,
oyunlarında varoluşun anlamsızlığını ve insanın kendisini
gerçekleştiremeyişini grotesk ve simgesel bir anlatımla açımlar. Ionesco,
yazınsal yaşamında önemli bir dönüm noktası olan Gergedanlar adlı
oyununda, İkinci Dünya Savaşı öncesinde başlayan totaliter yönetimlerin,
insanlığı yavaş yavaş ele geçirmesini irdeler. Yazar, gerçeküstü anlayışla
yazdığı oyununda yaşamın anlamını ve bilinçaltını sorgular. Totaliter
yönetimde yaşayan insanların, baskılara dayanamayarak sürü haline
geldiklerini ve özgür iradelerini başkalarına teslim etmelerinin trajik
sonuçlarını vurgular. Oyun, Nazizm süresince insanoğlunun yaşadığı
barbarlığa karşı bir çığlık gibidir. Usdışı bir imge olarak algılanan
gergedanlaşma, birbirlerine benzeme isteği sonucunda başkalaşan
çoğunluğun kişiliklerini yitirmeleri ve daha güçlü bir hale gelerek diğer
insanları ezme düşüncesine dayanır. Ionesco, büyük yankılar uyandıran
oyunu aracılığıyla insanın sıkışmışlığını ortaya koyar. Toplumun sürü
kimliğine bürünmesini ve hegemonik güç haline gelen her şeyi eleştirir.
Zamana uyma kaygısındaki insanın yaşam karşısındaki çaresizliğine,
yalnızlığına, umutsuzluğuna, korkularına ve düş kırıklıklarına odaklanır.
Ionesco, insanoğlunu temel sorunları ile yüzleştirdiği oyununda,
Fransızların Alman işgali altındayken şiddete karşı koymamalarının
yergisini yapar. Her tür bağnazlığa ve zorbalığa karşı çıkan yazar,
insanoğlunun otoriteye teslim olmadan, özgür iradesini kullanarak
yazgısını belirlemesinin önemini vurgular. Baskı ve şiddete karşı
başkaldıran insanın, koşulsuz bir sevgi ile onurundan vazgeçmemesi
gerektiğini dile getirir. Çalışmamızda, başkalaşım yoluyla gergedanlaşan
bir toplumun ilkelerini yadsıma olgusu, metne bağlı inceleme yöntemi
ışığında çözümlenmeye çalışılacaktır.
|