Makale Özeti:
|
Modernizm sonrası veya ötesi anlamlarına gelen postmodernizm, modernizmin ortaya
koyduğu değerlerin artık işlevlerini yitirdiği iddiasındadır. Aydınlanma ve
modernizmin daha iyi, daha gelişmiş huzurlu bir dünya; ekonomi ve sosyal hayattaki
yeni gelişmelerle daha mutlu olacak insan vaatlerinin gerçekleşmediğini; bu iyimser
amaç ve beklentilerin sömürüye, savaşlara, yıkıcı birçok şeye çare oluşturmadığı öne
süren postmodernizm; çoğu yönden modernizme karşıt bir düşünceye sahiptir. Bu
yüzden de postmodernizm; modernizmin amaç, hiyerarşi, merkezilik, sınır,
belirlenmişlik, belli bir tür, tasarım, gösterilen gibi unsurlarının karşısına rastlantı,
oyun, çoğulculuk, melezlik, anarşi, gösteren, metinlerarasılık gibi modernist
unsurlardan farklı veya bunlara karşıt unsurlarla çıkmaktadır. Postmodernizmin bu
tavrını mimaride, resimde, edebiyatta ve diğer alanlarda da görmek mümkündür.
Edebiyattaki bu tutum eserlerin diline de yansıdığı için, dildeki birçok söz dizimi ve
dilbilgisi kuralının da göz ardı edilmesine sebep olmaktadır. Özellikle pastiş, parodi,
kolaj gibi daha çok postmodern edebiyat ile anılan tekniklerin kullanıldığı bölümlerde
bu daha fazla görülür. Bizim de bu makaledeki amacımız öncelikle postmodernizmin
modernizme olan aykırı tutumunu ortaya koymak, daha sonra bu tutumun edebiyata ve
edebi dile yansımalarını göstermek ve en sonunda da bunu İhsan Oktay Anar’ın
Efrasiyab’ın Hikayeleri, Amat ve Yedinci Gün adlı eserlerinden faydalanarak
örneklerle ortaya koymaktır. Bu örneklerin doğru veya yanlış (aykırı) yazımına dair
tespitlerde Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu esas alınacaktır.
|