|
Derginin Adı:
|
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature
|
|
Cilt:
|
2020/6
|
|
Sayı:
|
2
|
|
Makale Başlık:
|
THE CONSTRUCTED CHICANA IDENTITY AND MYTH IN THE HOUSE ON MANGO STREET
|
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
MANGO SOKAĞI’NDAKİ EV ROMANINDA KURGULANMIŞ CHİCANA KİMLİĞİ VE MİTİ
|
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
19.02.2021
|
|
Okunma Sayısı:
|
0
|
|
Makale Özeti:
|
This article deals with Sandra Cisneros’s (1954 – ) novel The House on Mango Street (1984) in terms of Chicana feminism,
which emerged as a reaction against the male-dominated structure of Chicano Movement. In this sense, Cisneros’s novel can
be regarded as a narration of how the Chicano society is built upon mythical constructions of gender roles, the paralyzed
consciousness of women. The protagonist of the novel, Esperanza becomes aware of these myths in her society by observing
the wrongful behaviors of both women and men and realizes these fossilized values, which suppress the women both spatially
and intellectually. She sees that the women are treated like commodities and sexual objects and decides to react and find a
new way to reconstruct the community.
Cisneros reflects the constructed women images in the microcosmic Mango Street and her stand against this corrupted
consideration. As a way of breaking the constructed roles, she implies awareness, remedy, change, and action for the women.
|
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Bu makale Sandra Cisneros’un (1954–) Mango Sokağı’ndaki Ev (1984) isimli romanını Chicano Hareketi’nin erkek egemen
yapısına karşı ortaya çıkan Chicana feminizm ışığı altında incelemektedir. Bu anlamda, Cisneros’un romanı Chicano
toplumunun, cinsiyet rollerinin mitik bir şekilde kurgulanmasının ve uyuşturulmuş kadın bilinci üzerine nasıl kurulu olduğunun
anlatısı olarak görülebilir. Romanın kahramanı Esperanza, hem kadın hem de erkeklerin haksız davranışlarını gözlemleyerek
toplumunda bulunan bu mitlerin farkına varır ve kadınları yalnızca mekânsal değil, düşünsel boyutta da baskılayıp
sınırlandıran fosilleşmiş değerleri görür. Kadınlara mal ve cinsel nesne olarak davranıldığını anlar ve buna karşı çıkarak toplum
yapısını yeniden kurmada yeni yollar bulmaya karar verir.
Cisneros, mikrokozmik Mango Sokağı’nda kurgulanmış kadın imgelerini ve bu bozuk anlayışa karşı duruşunu yansıtır.
Kurgulanmış rolleri sonlandırmak adına, kadınlara farkındalık, çözüm üretme, değişim ve eylemi işaret eder.
|