|
Makale Özeti:
|
Romanlarınızda toplum ve toplumsal yapı ile ilgili birçok unsur bulunuyor. Sosyal yapı ile ilgili kurumları birbiri ile ilişkili bir şekilde ele alıyorsunuz. Sevinç Çokum sosyal yapı ile ilgili bu unsurları işlerken neyi amaçlıyor?
Bu çok genel bir soru. Ben insanın toplumun bir parçası olduğunu kabul ediyorum. Bilim de böyle söylüyor. Ne insan toplumsuz olabilir ne toplum insansız olabilir. Dolayısıyla bizim toplumdan dünyaya geldikten sonra sürekli çevremizden etkiler aldığımızı ve bizde bir dünya oluştuğunu, kelimeler, kavramlar oluştuğunu biliyoruz. Yani bir yönlendirme var demekki dıştan insana. Tabi ki bir de insanın içdünyası, psikolojisi var. Onun için bir yandan Peyami Safa’da da öyledir. Toplum ve insan ikisi bir arada değerlendirilir. Psikolojiyi ele alırken de toplumu insanın algılarını yönlendirdiğini hesaba daima katmalıyız. Toplum düşüncelerimizi değiştirebilir, bakışımızı hatta duygularımızı. Sevgi duyduğumuz bir insandan nefret edebiliriz. Yine bu toplumsal etkilerle olur. Benim romanımdan alınmış bir başlık var: “İdraklerimiz devamlı değişir ve karışıktır” dediğim şey odur.
|