Makale Özeti:
|
Arastırmanın Temelleri: Dinler cografyası, ülkemizde beseri cografyanın az arastırılmıs ve
az bilimsel yayını olan bir dalıdır. Dinler cografyası dinlerin nüfus büyüklügü ve cografi yayılısı, bu
nüfusun hareketliligi, inanç dünyasının sınırlarını arastırdıgı ve ortaya koydugu gibi dinsel
örgütlenmenin ve inanç sisteminin sosyal, demografik, kültürel ve siyasi etkilerini de irdeleyerek
beseri cografyanın diger kolları ile is birligini sürdürmektedir. Bu çalısmada bir yandan dünyanın en
yaygın dinleri olan, Hıristiyanlık, slâmiyet, Hinduizm, Budizm ve Museviligin kıtalar ve ülkeler
bazındaki cografi dagılısı, diger yandan da dinler cografyasının, neden arastırılması ve dogru tespitler
yapılması zor bir çalısma alanı oldugu sorularına yanıt aranmıstır.
Arastırmanın Amacı: Bu çalısmanın amacı din olgusunun kavramsal çerçevesi ve din
anlayısının çok boyutlulugunu ortaya koyarak, dinsel toplumların ve farklı inançların nasıl bir cografi
dagılım gösterdigi, ayrıca dinler cografyasının yeri ve önemini açıklamaktır. Çalısmanın bir diger
amacı da dünyanın en yaygın dinlerinin kıtalar ve ülkeler bazındaki karsılastırmalı analizini
yapmaktır.
Veri Kaynakları: Bu çalısmada kullanılan bilgi ve veriler dinler cografyası ile ilgili
yayınlanmıs olan yerli ve yabancı kaynaklardan elde edilmistir.
Ana Tartısma ve Sonuçlar: Din, XXI yüzyılın basında toplumsal etkisi ve sosyo-politik
gücü gün geçtikçe artan ama aynı zamanda en çok tartısılan ve elestiri oklarına maruz kalan kültürel
kavramların basında gelmistir. Savaslar, sınır degisiklikleri ve özellikle göçler, ülkeler ve kıtalar
bazında evrensel dinlerin cografi dagılısında büyük degisikliklere ve farklılasmalara yol
açmıstır.1900–2000 döneminde dünyadaki en yaygın dinlerinin dünya nüfusundaki oransal
degisimine bakıldıgında, Hıristiyanların, Hinduların ve Budistlerin dünya nüfusundaki paylarının
geriledigi görülmüstür. Buna karsılık XX. yüzyılda evrensel dinler arasında sadece Müslümanların
dünya nüfusu içindeki oranı yükselmistir. Böylece küresel ölçekte dinlerin hem oransal hem alansal
degisimi önümüzdeki dönemlerde de devam etmesi beklenmektedir.
|