image.jpg

Derginin Adı: Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Cilt: 2007/10
Sayı: 18
Makale Başlık: YİRMİNCİ YÜZYIL SOSYOLOJİSİNDE KENTSEL YASAM
Makale Alternatif Dilde Başlık: Alternatif dilde başlık bulunmamaktadır. There is no article title in another language.)
Makale Eklenme Tarihi: 16.03.2011
Okunma Sayısı: 76
Makale Özeti: Arastırmanın Temelleri: Modernlesmenin ileri asamalarında kır-kent ayrımı ortadan kalkarak, kentsel yasam tüm toplumsal iliskileri kusatır hale gelmistir. Günümüzde toplum hakkında konusmak, bir anlamda kentsel yasam hakkında konusmaktır. Bu olgu, kent çözümlemelerini sosyolojik ilginin merkezine yerlestirmistir. Arastırmanın Amacı: Bu makalede, 20. yüzyıl sosyoloji yazınından hareketle, modern kentlerde toplumsallık biçiminin, toplumsal iliskilerin ve yasam biçiminin dönüsümü irdelenmektedir. Kentsel yasamda ahlakın durumu ve toplulukların degisen islevi çalısmanın temel eksenini olusturmaktadır. Veri Kaynakları: Çalısmanın çerçevesini Wirth, Simmel, Sennett ve Bauman’ın gibi sosyologların kentsel yasam çözümlemelerinde ortaya koydukları gözlemleri ve tezleri olusturmaktadır. Bu sosyologların konu hakkındaki çalısmaları birincil veri kaynaklarımızı olusturmaktadır. Ayrıca bu sosyologların düsüncelerinin aktarıldıgı, tanıtıldıgı ve elestirildigi ikincil metinlerden de yararlanılmıstır. Ana Tartısma ve Sonuçlar: 20. yüzyılın baslarında, geleneksel toplumsal iliskilerin modern ketlerde çözülmeye basladıgı gözlemlenmekteydi. Sosyologlar bu durumu, “topluluk kaybı” ve “anonimlesme”ye dogru hızlı bir yönelim olarak degerlendirmislerdir. Oysa 20. yüzyılın ortalarından itibaren kentsel yasamda yeni birincil iliskilerin ve yeni topluluk biçimlerinin ortaya çıktıgı görülmüstür. Toplumun bütüncül olarak kentlilesmesi, klasik sosyolojide farklı zamanların ve farklı mekânların toplumsallık biçimi olarak kavramlastırılan “toplum” ve “topluluk”u iç içe geçirmistir. Böylece Simmel ve Wirth gibi klasik sosyologların topluluk kaybı ve anonimlesme elestirilerinin asırı beklentiler içerdigi ortaya çıkmıstır. Kentsel yasamda yeni toplulukların ortaya çıkısı, sosyolojide “kamusal alanın çöküsü” (Sennett) kaygısına neden olmustur. 20. yüzyılın sonlarında ise “gayrı sahsilesme” ve “topluluklasma” kentselligin farklı ihtiyaçlarına cevap veren bir arada bulunması mümkün toplumsal yapılar olarak degerlendirilmeye baslanmıstır (Bauman). Günümüz kentleri, gayrı sahsi (anonim) iliskilerin ve yabancıların etik mekânı oldugu kadar, bunlardan uzak duranların topluluk arayıslarına cevap veren bir ahlaki (moral) mekânı olarak görülebilir. Kent sosyolojisinin sorunu, klasik sosyolojinin kullanmıs oldugu kır-kent, topluluk-toplum gibi kavramları kendilerine yüklenen düalist anlamlardan kurtararak günümüz kosullarına uygun biçimde yeniden tanımlamaktır. Klasik sosyolojinin kullanmıs oldugu kır-kent, topluluk-toplum gibi kavramları kendilerine yüklenen düalist anlamlardan kurtararak günümüz kosullarına uygun biçimde yeniden tanımlamak kent sosyolojisinin önemli bir problemi haline gelmistir.
Alternatif Dilde Özet: Alternatif dilde abstract bulunmamaktadır. (There is no abstract in another language.)

PDF Formatında İndir

Download PDF