Makale Özeti:
|
Problem Durumu: Erkeklerle esit haklar elde etmek için iki yüz yıl boyunca mücadele veren
kadınların bu çabaları onların siyasal alanda bir ölçüde de olsa seçme ve seçilme haklarını
kazanmalarını saglamıstır. Ancak bütün bu çabalar sonunda kazanılan bu haklar, erkek egemen
zihniyetin kalıpları içinde hukuksal düzenlemeler açısından bakıldıgında, büyük bir kazanım olarak
kabul edilse bile, uygulamada istenilen olumlu sonuçlara ulasamadıgı ve çogu yerde biçimsel kaldıgı
gerçeginden hareket edildiginde, eril siyasetin yapısının degistirilmesini gerçeklestiremedigi
görülmektedir.
Arastırmanın amacı: Bu çalısmanın amacı, Türkiye’deki siyasi yapılanma içerisinde kadının
görünmezligini ele almaktır. Bunun için öncelikle siyasetin tanımı ve siyasetin günümüze degin
algılanısı konusunda açıklamalar yapılacak ve daha sonra toplumsal cinsiyet olgusu kısaca ele
alınarak, kadınların siyasi platformda egemen yapı tarafından nasıl çevrelendigi konusuna yer
verilecektir.
Sonuçlar: Türkiye Cumhuriyeti Devletinin siyasal yapılanmasında kadın haklarının tanındıgı
1934 yılından itibaren günümüze kadar gerek nicelik gerekse görünürlük açısından olumlu bir
tablodan bahsetmek oldukça güçtür. Ataerkil denetim tarafından sarmalanmıs tüm siyasal partilerde
açıkça görülecegi üzere kadın sorunu daima arka plana atılarak siyaset alanı kapılarını kadınlara
kapatmıs ve cinsiyetçi yapı bu sorunu görmezden gelmistir. Halen kadınlar önündeki toplumsal
cinsiyet rollerinden kaynaklanarak siyaset alanında ya hiç bulunamamakta ya da erkeksi rol kalıpları
çerçevesinde var olma mücadelesi vermektedirler. Bu nedenle Türkiye’de etkisini keskin bir sekilde
hissettiren ve siyaseti erkek isi olarak algılayan ataerkil yapı sorgulanmadıkça Türkiye özelinde
siyasetin kadınsılasmasından ve kadınları görünür kılacak gelismelerden bahsetmek kısa vadede
gerçekçi gözükmemektedir.
Öneriler: Aktif siyasal yasama katılan kadınların siyasi görüsleri ne olursa olsun, özellikle
birbirleriyle ve sivil toplum kuruluslarıyla dayanısma içinde örgütlenerek, öncelikle var olan eksik
temsil sorununa yönelik ortak projelerleri hazırlayarak hayata geçirmeleri gerekmektedir. Bugünkü
yapılarıyla kadınların adına siyaset üretmemesi nedeniyle onları siyasette etkin özneler olmaktan
alıkoyan ve siyasal bir yapı görünümünden ziyade sosyal bir dernek görünümü çizen özellikle siyasi
partilerin kadın kolları yapılanmaların ortadan kaldırılması gereklidir. Çünkü bu yapılar siyasette
kadınları ikincil pozisyonlarla es tutmaktadırlar. Kadınların siyasal aktör olarak var olabilmeleri için
siyasetin eril yapısına esitlikçi, özgürlükçü ve dayanısmacı özellikler kazandırılması gereklidir.
|