Derginin Adı:
|
Kalem Uluslarasi Egitim ve Insan Bilimleri Dergisi
|
Cilt:
|
2014/2
|
Sayı:
|
7
|
Makale Başlık:
|
What Serves Best Kurdish Self-Interest in Turkey: An Analysis in Light of The American Experience of Becoming a Nation and The Role of Education
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
Türkiye’deki Kürtler’in Çıkarlarına En İyi Ne Hizmet Eder: Amerikalıların Millet Olma Deneyimi ve Bu Süreçte Eğitimin Rolü Işığında Bir Analiz
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
26.02.2015
|
Okunma Sayısı:
|
1
|
Makale Özeti:
|
The ending of the Cold War at the close of the 20th century became a turning
point for the acceleration of racial, ethnic, and religious conflicts around the world,
specifically in the Middle East. Within various countries, struggles have arisen, as
diverse social groups demand political, cultural, and religious rights. Turkey is one
of those countries. Representatives of the Kurds are demanding rights ranging from
cultural recognition to political autonomy and independence. Some Kurdish groups
are using terror to realize their goals. The tension stemming from this conflict is
deteriorating the social, political, and cultural life of the country. The anomaly is
that the Kurds have coexisted with the rest of the nation for more than one thousand
year and their commonalities are more ample than their differences. America is a
nation of immigrants from diverse racial, ethnic, and cultural backgrounds. They have become blended and melted together to make America a Melting Pot or Salad
Bowl. They learned to be American. Although America is considered one of the
most democratic, peaceful, and rich countries of the world, America, in fact, has had
many racial and ethnic problems. Black Americans were enslaved until 1865, and
they did not have equal rights until 1965. Other minority groups-specifically
non-white and non-European minorities-have always experienced prejudice and
discrimination. However, despite these problems, none of these groups has used
terror as a tool to realize their goals. None of the groups is struggling to divide America.
Despite their racial, ethnic, and linguistic differences, how did Americans achieve
this unity and civility? In this process, what are the roles of the metaphors of
Melting Pot and Salad Bowl in the formation of educational policies? What can
Turks and Kurds learn from the American experience of becoming a democratic
nation? What is in the best interest of the Kurdish people in Turkey? This paper will
investigate and discuss the answers of these questions.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Soğuk Savaş’ın sona ermesi dünyada, özellikle de Orta
Doğu’da ırka, etnik ve dini gerekçelere dayalı çatışmaları alevlendiren
bir dönüm noktası oldu. Birçok ülkede farklı sosyal gruplar siyasi,
kültürel ve dini haklar talep etmeye başladı. Bu ülkelerden birisi Tü-
rkiye’dir. Kürtleri temsil ettiklerini iddia eden gruplar kültürel
farklılıkların tanınmasından siyasi bağımsızlığa kadar uzanan haklar
talep etmeye başladılar. Üstelik bazı Kürt gruplar amaçlarını
gerçekleştirmek için terörü bir araç olarak kullanmaktadır. Yoğun
olarak 1984’ten beri devam eden bu çatışmaların yol açtığı gerginlik
ülkenin sosyal, siyasi ve kültürel hayatını olumsuz şekilde etkilemekte,
milli birliğe, ekonomi ve eğitime zarar vermektedir. Garip olan
şudur ki Kürtler bin yıldan fazla bir zamandır bu topraklarda Türklerle
birlikte yaşadılar, et ve tırnak gibi oldular ve Türklerle aralarındaki benzerlikler farklılıklarından çok daha fazladır. Amerikalılar farklı
soy, etnik köken ve kültürel gruplardan gelen göçmenlerden oluşan bir
milletir. Bu gruplar bir potada eriyerek veya iyice karışarak bugün Eritme
Potası (Melting Pot) ve Salata Kasesi (Salad Bowl) mecazlarıyla
tanımlanan Amerikan milletini oluşturdular. Amerikan olmayı
öğrendiler. Dışardan zengin, demokratik ve huzurlu görünen Amerika
aslında her zaman ırkçılık ve etnik ayrımcılık sorunlarıyla uğraşan bir
ülke olmuştur. Siyah Amerikalılar 1865’e kadar köle olarak yaşamış,
1965’e kadar yasalar önünde bile eşit olamamıştır. Diğer azınlıklar,
özellikle de Avrupalı beyaz ırktan olmayan azınlıklar hemen her zaman
ön yargı ve ayrımcılığa maruz kalmıştır. Ancak, bu problemlere
rağmen bu grupların hiç birisi terörü kendi amaçlarına hizmet edecek
bir araç olarak kullanmamıştır. Bu grupların hiç birisi kendi istediklerini
almak için Amerika’yı bölme mücadelesi başlatmamıştır. Kendi
aralarındaki soy, etnisite, din ve dil farklılıklarına rağmen
Amerikalılar milli birliği nasıl başardı? Farklılıklarını ve çatışan
çıkarlarını tartışırken bile demokratik ve medeni olmayı nasıl öğrendi.
Bu süreçte Amerika’yı tanımlamak için kullanılan Eritme Potası ve
Salata Kasesi kavramları eğitim politikalarına nasıl yansıdı? Türkler
ve Kürtler daha demokratik bir millet olmak için Amerikan
tecrübesinden ne öğrenebilir? Birlikte yaşamak mı yoksa bölünmek mi
Kürtlerin çıkarına daha fazla hizmet eder? Bu makalede bu ve benzeri
soruların cevapları aranacaktır.
|