Makale Özeti:
|
Kur ’ an-ı Kerîm’ den sonra İslâm dininin temel kaynaklan arasında gelen hadis, ihtilâfa
düşülen konularda insanları aydınlatan, böylece hidâyet ve rahmet kaynağı olan
Kur ’ an-ı Kerîm ’ in kendisine indirildiği Peygamber ’ in sözü olarak üstün bir değer taşır.
Hazret-i Peygamber’in vazifesi, genel manâda ve İslâm’ın koyduğu prensipler
çerçevesi içinde, insanları tek Allah inancına davetten ibarettir. Hz. Peygamber’in
insanlara sözleriyle açıkladığı, fiilleriyle uygulanışını gösterdiği İlâhi emir ve
hususların hemen hepsi Kur’an’da yer almayıp hadislerle açıklık kazanmış, İslâm
hukûkunun birçok meselesi hadislerde verilen bilgilerle çözüme kavuşturulmuştur.
Hz. Peygamber’in, İlâhi emir ve yasakların yanında, sahabelerin faziletleriyle ilgili
hadisleri olduğu gibi, başta dört halife olmak üzere gerek gruplar halinde gerekse
tek tek sahabelerin fazileti hakkında hadisleri de vardır. Bilindiği üzere Hz. Ali,
Peygamber’in amcası Ebû Tâlib’in oğlu ve aynı zamanda neslinin devamına da
vesile olan kızı Fâtıma’nın kocasıdır. Dolayısıyla Hz. Peygamber, kendisini “ilim
şehrinin kapısı” diye vasıflandırdığı Hz. Ali hakkında; onun üstün meziyetlerini,
ahlâkını, şecâatini vs. tasvir eden sözler söylemiş veya söylediği sözler râviler
tarafından nakl edilerek, yazıya geçirilmiş ve günümüze kadar gelebilmiştir.
Bu makalede, Bektaşî tarikatına mensup Ali Nihânî Yozgadî (1835 1906)’nin,
Menâkıb-ı Murtazaviyye adlı eserinde; Hz. Peygamber’in, Hz. Ali hakkında rivâyet
ettiği bazı hadisler ele alınacak, hadislerin işlenişi hakkında bilgi verilecektir.
|