Derginin Adı:
|
International Journal of Languages' Education and Teaching
|
Cilt:
|
2015/3
|
Sayı:
|
1
|
Makale Başlık:
|
BILINGUAL SECONDARY SCHOOL STUDENTS VIEWS ON TURKISH COURSES
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
İKİ DİLLİ ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİN TÜRKÇE DERSİNE YÖNELİK GÖRÜŞLERİ
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
28.05.2015
|
Okunma Sayısı:
|
1
|
Makale Özeti:
|
Today the diversity in language and cultural has been seen as richness that should be
protected and maintained continuously by many nations. Considering its past, and due to its
geographical location, Turkey, which has hostipalized numerous nations and languages, has
also recognized this richness and studies on language and especially multilinguism have
gained importance. The nations which grasp the meaning of the sentence, “Being bilingual is
fate, but being multilingual is an opportunity.” Have emphasized the concept of
multilingualism and this concept has gained significance in language teaching. With the
principle of EU’s which is based on bringing up multicultural and multilingual individuals,
language acquirement lessons except the lesson teaching the mother tongue, have been
considered as a path to multiculturalism. Human beings living in different geographical
regions have usually been at least bilingual. They have mutually acquired the languages
within the family, their region and other societies’ languages. In 19th century, after the
formation of nations with specific boundaries and the announcement of their formal “native
language”, “citizens” believed in the necessity of learning the formal language and the formal
culture of the geographical location they inhabit just to conform to that particular
geographical location. Related to this situation, formal language, languages of the minority,
native language and subject matters like these have been a matter of concern and which
language to use in education has been discussed. Individuals, who speak a non-formal
language before reaching school age, have had the need to acquire the formal language
quickly. When we consider this matter by looking at the conditions in Turkey, it has been
known through observation and also the interviews with the teachers that students whose
native language is not Turkish go through and experience a number of problems. In this
study, the identification of the attitudes of the bilingual students who are going to play an
important part in the future of Turkey with their native languages such as Arabic, Kurdish,
Zazaca? and Russian toward Turkish lessons and their personal views on the lessons has
been the aim of this study in Mehmetcik Secondary School in Istanbul . To carry out this
study and to collect the qualitative data, a questionnaire with open-ended questions has been
prepared to apply to the seventh and eighth grade students. The data gathered from this
questionnaire will be examined using qualitative research methods.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Günümüzde dil ve kültür çeşitliliği birçok devlet tarafından korunması ve sürdürülmesi
gereken bir zenginlik olarak görülmektedir. Geçmişinde, bulunduğu coğrafi konumunun da
etkisiyle birçok kültüre ve dile ev sahipliği yapmış olan Türkiye de bu zenginliğin farkına
varmış ve ülkemizde dil, özellikle de çok dillilik konusunda çalışmalar önem kazanmıştır.
“Tek dillilik kader, çok dillilik ise fırsattır.” cümlesini kavrayan uluslar çok dillilik kavramı
üzerinde durmaya başlamış ve bu kavram dil öğretiminde giderek önem kazanmıştır. Avrupa
Birliği’nin, çok kültürlü ve çok dilli bireyler yetiştirme ilkesiyle birlikte ana dili dışındaki dil
edinimiyle ilgili dersler çok kültürlülüğe açılmanın bir yolu olarak görülmeye başlanmıştır.
Yeryüzünde pek çok coğrafyada yaşayan insanlar çoğu zaman en az iki dilli olmuşlardır. Aile
veya bölge içinde kullandıkları dil(ler) ve ilişkide oldukları diğer toplulukların dillerini
karşılıklı öğrenmişlerdir. 19.yy da coğrafi sınırları belli, bir dili kendine resmî “ana dili” ilan
etmiş devletlerin kurulmasından sonra ‘vatandaşlar’ yaşadıkları coğrafyaya uyum sağlamak
için o coğrafyanın resmi dilini, resmi kültürünü öğrenmek gerekliliğine inanmışlardır. Bu
durumda resmi dil, azınlık dilleri, anadili gibi kavramlar gündemde olmuş ve hangi dilde
eğitim yapılacağı tartışılmıştır. Okul çağına gelmeden önce resmi olmayan dili konuşan
bireylerin, okula başladıktan sonra hızla resmi dili edinmeleri gerekmiştir. Bu durumu
Türkiye koşullarında değerlendirdiğimiz zaman, ana dili Türkçe olmayan öğrencilerin gerek
gözlem yoluyla gerekse öğretmenlerle yapılan sözlü görüşmelerde elde edilen bilgiler
doğrultusunda birtakım sorunlar yaşadıkları bilinmektedir. Bu çalışmada İstanbul’da
Mehmetçik Ortaokulunda ana dili Türkçe olmayıp Arapça, Kürtçe, Zazaca, Rusça olan kişilerin
Türkiye Cumhuriyeti’nin birer ferdi olarak ülkenin geleceğinde rol oynayacak iki dilli
öğrencilerin Türkçe derslerine yönelik tutumlarının ve ders ile ilgili görüşlerinin belirlenmesi
amaçlanmıştır. Nitel verilerin toplanması için araştırmada 7 ve 8. sınıflara uygulanmak üzere
Türkçe dersiyle ilgili görüşlerini belirlemeye yönelik açık uçlu sorulardan oluşan anket
hazırlanmıştır. Bu anketle elde edilen veriler nitel araştırma tekniklerinden içerik analiziyle
çözümlenmiştir..
|