Makale Özeti:
|
Bu çalışmanın amacı tarih eğitimi ve vatanseverlik arasındaki ilişkileri
yurt içi ve yurt dışı yazından hareketle farklı bakış açılarıyla ele almaktır. Bu
kapsamda çalışmada bazı açılardan tarih eğitiminde vatanseverliğe dair farklı
düşünceler ortaya konmuştur. Ayrıca millî tarih açısından tarih eğitiminde
vatanseverliğin nasıl bir süreç izlediği de genel hatlarıyla incelenmiştir.
En başta bireyin ülkesine olan tutumunun gelişimsel olarak fiziksel
çevreye dayalı benmerkezci dönem, sonrasında toplum merkezci ve objektif
bakışın gelişebileceği geç ergenlik dönemlerinde oluştuğu görülmektedir.
Bununla birlikte vatanseverliğin hem duyuşsal hem de bilişsel boyutu vardır.
Bireyin ülkesine yönelik tutumunun vatanseverlik kavramıyla
şekillenmesinde ise on dokuzuncu yüzyıl önemli bir yer tutar. Nitekim on
dokuzuncu yüzyılda millî devletlerin gelişmesiyle, üstünde devlet
kontrolünün tam olduğu millî eğitimlerin temel amaçlarından biri de genç
nesillere vatanseverlik gibi değerleri kazandırmak olmuştur. Tarih eğitimi ise
genç nesillere kazandırılacak olan vatanseverlik için önemli bir eğitim alanı
hâline gelmiştir. Ancak vatanseverlik her ülke için aynı şekilde idealize
edilmemiştir.
Bu bağlamda en genel anlamıyla kişinin ülkesine olan sevgisini ifade
eden vatanseverliğe farklı manalar yüklendiği söylenebilir. Zira vatan ve
vatanseverlik, ulusun dilinin konuşulduğu ve siyasi egemenliğin var olduğu
coğrafya, ülkenin gerçek temsili kral veya hanedan, ülkenin siyasal sistemi,
ülkenin politik kurumları ve ülke sembolleri ile özdeşleştirilebilmektedir.
Vatan ve vatanseverliğe dair kurulan farklı manalar tarih eğitimi ve
vatanseverliğinin boyutunu da etkilemiştir. Söz konusu farklılıkta eğitimsel,
millî ve insani idealler ve devletlerin yönetim şekilleri önemli bir yere
sahiptir. Son dönemlerde ABD’de tarih eğitimi ve vatanseverliğin
Amerikanizm, çok kültürlülük, vatandaşlık bilgisi ve 11 Eylül saldırıları
çerçevesinde değerlendirilmesi böylesi bir durumdur. Yine Avrupa’da tarih
eğitiminde ulusların vatanından ortak Avrupa kültürüne doğru değişen bir
yönelim yaşanmaktadır. Sonuç olarak tarih eğitiminde vatanseverlik aktarımı
ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Tarih eğitimi ve vatanseverlik
açısından diğer bir önemli mesele de insani idealler ve tarih yöntem bilimidir.
Geçmişten bu yana ileri sürülen görüşlerin geneli tarih eğitiminde verilen
vatanseverlik duygusunun barışçı olması, diğer milletlere düşmanlık
aşılamadan verilmesi üzerinedir. Tarih yöntem bilimi açısından ise tarih
eğitiminde vatanseverlik duygusu kazandırılırken bilimsel yöntemin bir
kenara bırakılmaması ilgili yazında belirtilmiştir.
Millî tarih açısından bakıldığında ise on dokuzuncu yüzyılda Tanzimat
Fermanı, Islahat Fermanı diğer bir ifadeyle Osmanlıcılık fikriyle gelişen
vatandaşlık kimliğinin tarih ders kitaplarına girdiği görülmektedir. Sultan II.
Abdülhamit döneminde İslamcılık ve onu destekleyen Osmanlıcılık
politikaları hâkim olmuştur. Anılan dönemin ders kitapları da Osmanlı
hanedanı ve din merkezli bir boyut kazanmıştır. Yine mezkûr dönemde Osmanlı devletinin sınırlarını gösteren haritalar vatanseverliği aşılayacak
temel eğitim araçlarından biri hâline gelmiştir.
II. Meşrutiyet Dönemi ise yapısı itibarıyla vatansever bir formda
olmasından ötürü tarih eğitimi de vatansever bir formda oluşmuştur. Bu
dönemde tarih eğitimi ve vatanseverlik üzerine ileri sürülen görüşler, millî
idealler, insani idealler ve tarih yöntemi açısındandır. Millî idealler açısından
tarih eğitiminin vatanseverliği teşvik etmesi, insani idealler açısından tarih
eğitimi ve vatanseverliğin barışçı olması, tarih usulü açısından ise tarih
eğitimi ve vatanseverliğin tarih metoduna aykırı olmaması gibi düşünceler
ifade edilmiştir. Cumhuriyet ile birlikte tarih eğitimi ve vatanseverlik
Osmanlı hanedanı, meşrutiyet gibi değerler yerine, artık rejimin ve vatanın
sınırlarının belli olduğu, millî kültür ve millî tarih merkezli yeni değerler
üzerine gelişti. Ancak, 1930 sonrası Cumhuriyet tarihi dışındaki tarih ders
kitaplarında sevgi duyulan vatana dair kurulan aidiyet bağı, bazı tarihsel
dönemlerin vurgusunda farklılaştı. II. Dünya Savaşı sonrası ise uluslararası
etkiler, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarih eğitiminde barışçıl
vatanseverliği ve demokratik vatandaşlığı gündeme getirmiştir.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
This study deals with the relationship between history education and
patriotism with different perspectives from local and foreign literature.
Within this framework, ideas regarding patriotism in history education were
handled in some respects. Additionally, how patriotism in history education
has been changed over time in terms of Turkish national history was
examined.
At first, the attitude of an individual towards his/her country
developmentally occurs in the period of the egocentrism that is based on the
physical environment, then the socio-centric period and late adolescence
period related with the development of objective view. Besides, patriotism
has both affective and cognitive dimension. The nineteenth century holds an
important place in shaping the attitude of an individual towards his/her
country with the concept of patriotism. Hence, in the nineteenth century,
with the development of national states, one of the main objectives of the
national educations which controlled totally by the state was to inculcate the
values like patriotism to younger generations. History education for younger
generations has become an important educational area to inculcate patriotism.
On the other hand, patriotism is not idealized in the same way for each
country.
In this context, it can be said in general sense that different meanings to
patriotism which means love of individual for his/her country were assigned.
Thus, homeland and patriotism can be identified with the region in which
national language spoken and political sovereignty exists, king or dynasty
which assumes real representation of the country, political system, political
institutions of the country and the country symbols. These different meanings
for homeland and patriotism impressed history education and patriotism too.
Educational, national and humanistic ideals and forms of governments keep
an important place in these differences. Recently in the US, evaluating
history education and patriotism in the light of Americanism,
multiculturalism, citizenship and September 11th attacks is such a case. Then
again in the Europe, there is a changing orientation in history education from
homeland of nations to common European culture. As a result it can be said
that patriotism in history education varies from country to country. Another important issue in terms of history education and patriotism is
humanistic ideal and history methodology. In this context, general of the
arguments from past to present are that patriotism in history education should
be peaceful and not to inculcate hostility to other nations. As for history
methodology, it is specified in the related literature that patriotism should not
conflicted with scientific methodology.
From the perspective of Turkish national history, in the nineteenth
century, citizenship identity which developed with the edicts of Tanzimat and
Islahat, in other words Ottomanism, influenced history textbooks. Policies of
Islamism and Ottomanism which support Islamism has been dominated in the
era of Sultan Abdülhamit II. Textbooks in aforesaid era were based on the
dynasty and religion. In this era, school maps showing the boundaries of the
Ottoman Empire became one of the main educational tool to inculcate
patriotism.
As to Second Constitutional Era, because of its patriotic structure, history
education was also patriotic form. In this era, views on which put forward
history education and patriotism were aspects of national, humanistic ideal
and history methodology. It was expressed the ideas like history education
should promote patriotism in term of national ideal; history education and
patriotism should promote peace in term of humanistic ideal; and history
education and patriotism should not be contrary to history methodology.
With the Modern Turkish Republic, history education and patriotism was
based on new values which include the new regime, country’s certain
borders, national history and culture. However, after 1930, loyalty for
homeland differentiated in emphasis of certain historical periods. After
World War II, works of international organizations have brought peaceful
patriotism and democratic citizenship to history education in Turkey as well
as in the world.
|