Makale Özeti:
|
Divan şiiri yıllardan beri geleneksel şerh tekniğiyle incelenmiştir. Geleneksel şerh tekniğine göre eser öncelikle yazarın sonra da yazıldığı dönemin dünya ve sanat görüşünü yansıtır. Bu anlayışa göre eseri anlamanın birincil yolu eserin yazarını ve kaleme alındığı dönemi etraflıca araştırıp anlamaktan geçer. 20. yüzyılda dil bilim alanında yapılan çalışmaların da etkisiyle edebî eserlere geleneksel yöntemler ışığında yaklaşmanın yetersiz bir çaba olduğu düşüncesi yaygınlık kazanmıştır. Bu düşünceyle Rus biçimciliği, yapısalcılık, göstergebilim, ontolojik yaklaşım, hermenotik gibi pek çok yeni yöntem belirlenmiş ve edebî eserler bu yöntemlerle incelenmeye başlanmıştır. Yukarıda sözü edilen modern yaklaşımlar doksanlı yıllardan itibaren Divan şiiriyle ilgilenen araştırmacıların da ilgisini çekmiştir. Cem Dilçin, Dursun Ali Tökel, Yavuz Bayram ve İlhan Genç gibi araştırmacılar klasik şiirimizi bu modern yöntemler ışığında incelemiş ve oldukça ilginç sonuçlar elde etmişlerdir. Modern yaklaşımlardan biri olan yapısalcı kurama göre sanat eserinin değeri, geleneksel anlayışın aksine eserin dışında değil içindedir. Bu yüzden yapısalcı eleştirmenler ve sanatçılar esere odaklanarak eseri en küçük yapı taşına kadar bölüp bu yapılar arasındaki ilişkiyi ortaya koyarlar. 16. yüzyıl Anadolu sahasının en tanınmış şairi olan Baki’nin gazellerinin en küçük yapı taşına kadar ayrıştırılıp incelenmesi, şüphesiz, ortaya çok ilginç sonuçlar çıkaracaktır. Bir kâğıdın iki yüzü gibi ayrılmaz bir bütün oluşturan biçim ve içerik, Baki’nin şiirlerinde iki önemli unsurdur. Çalışmamızın temel amacı bu belirgin özelliği göz önüne alarak Baki’nin “söylen söylesün” redifli gazelini en küçük yapı taşına değin inceleyip biçim-içerik bütünlüğünü somut verilerle ortaya koymaktır.
|