Derginin Adı:
|
Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
|
Cilt:
|
2013/21
|
Sayı:
|
21
|
Makale Başlık:
|
Heideggerian Interpretation of Primordial Thinking in Heraclitus' Philosophy
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
Herakleitos Felsefesinde İlksel/Öncel Düşüncenin Heideggerci Bakış Açısıyla Yorumlanışı
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
29.01.2014
|
Okunma Sayısı:
|
4
|
Makale Özeti:
|
The main aim of this presentation is to explain and analyse the primordial thinking structure of Heraclitus’ philosophy according with the basis of German philosopher Martin Heidegger’ philosophy, especially in the ontology of his interpretation of pre-Socratic philosophy. Heidegger holds that Anaximander, Parmenides, and Heraclitus were the only primordial thinkers because they thought the beginning, Being. These Pre-Socratics represent the most significant historical philosophical period because they asked the most primordial philosophical question, the question of Being, Seinsfrage. Rainer Martin calls Heidegger's understanding of the primordial thinking as beginning and non-primordial thinking as inception. At the Beginning of philosophy, there were many philosophers, but only a few of them thought "Beginn". Heidegger distinguishes these from the rest of the Greek philosophers. Heraclitus' thinking is presented in contrast to Parmenides' thought of Being. For Heraclitus, everything is in flux; so everything is becoming. For Heidegger, this distinction runs through the whole history of philosophy. However, Heidegger points out that the doctrine of becoming must not be interpreted at the same level with Darwinism because the contrast of becoming and Being is represented in Greek thought uniquely and self-sufficiently and not as in later thoughts.Heidegger maintains that although the distinction between Being and appearance is equally primordial with the distinction between Being and becoming, the connection has been inaccessible to us. Heidegger explains the distinction between Being and appearance in the following quotation: "At first sight the distinction seems clear. Being and appearance means: The real in contradistinction to the unreal, the authentic over against the inauthentic."
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Bu sununun amacı, Alman filozof Martin Heidegger’in felsefesinden özellikle Sokrates öncesi felsefede varlık anlayışına dayanarak Herakleitos’un düşüncesindeki önsel düşünme yapısını açıklamaktır. Heidegger, Anaximander, Parmenides ve Herakleitos’un Varlığı yani başlangıcı düşünen ilk ve en köklü/ilksel/öncel düşünürler olduğunu ileri sürer. Heidegger, tabii ki bunları diğer tüm Yunan düşünürlerden ayrı tutar. Sokrates öncesi düşünürler daha önemli tarihsel felsefi dönemi temsil ederler çünkü onlar hep ta en başlangıçta/kökende olan felsefi bir soruyu sorarlar, o da; Varlık sorusudur. Seinfrage. Reiner Martin, Heidegger’in kökensel/ilksel/öncel düşünme anlayışını başlangıç ve başlayıcı’yıda ilksel-olmayan düşünme diye adlandırır. Felsefenin ilk başlangıç aşamasında, tabii pek çok düşünür vardı ama onlarında sadece bir kaçı “Beginn” kavramı üzerinde durdular. Heidegger tabii ki bunları diğer tüm Yunan düşünürlerden ayrı tutar. Herakleitos’un düşüncesi Parmenidis’in Varlık (Being) düşüncesine bir karşıt düşünce olarak sunulur. Herakleitos için, her şey bir oluş/akış içindedir ve böylece de her şey akmaktadır/olmaktadır. Heidegger için bu ayrım, felsefe tarihi süresince sürekli işlemiştir. Mamafih, Heidegger, oluş kuramı Darwinizmle aynı seviyede kesinlikle açıklanmamalıdır çünkü oluş ve Varlık arasındaki farklılık Yunan düşüncesinde daha sonraki düşüncelerde gözlenmediği şekliyle tek ve benzersiz olup, kendi kendini ifade edecek mahiyettedir. Heidegger, her ne kadar Varlık’la görünüş arasındaki ayırım eşit bir biçimde Varlık ile oluş arasındaki fark ile bir ilksellik/öncellik olmasına rağmen aralarındaki ilişki bağı da bize anlaşılmaz gibi gelir. Heidegger Varlık ve görünüş arasındaki farkı aşağıdaki şekilde aktarır: “İlk bakışta aradaki fark açıkça gözükür. Varlık ve görünüş şu demektir: Gerçek olmayana karşı ayrımda gerçek; sahici/otantik olmayana karşın sahici/otantik olan.”
|