image.jpg

Derginin Adı: İnsan ve İnsan Bilim Kültür Sanat ve Düşünce Dergisi
Cilt: 2019/6
Sayı: 21
Makale Başlık: Kamusal Alanın Kavramsal Sınırları
Makale Alternatif Dilde Başlık: Conceptual Limits of Public Sphere
Makale Eklenme Tarihi: 18.01.2020
Okunma Sayısı: 1
Makale Özeti: Bu çalışmanın amacı çağdaş sosyal teoride sıklıkla değinilen bir tema olan kamusal alanın kavramsal sınırlarını ortaya çıkarmaktır. Kamusal alanın fenomenolojik olarak ihtiva ettiği öğelerin ne olduğu, nasıl bir işlev sergilediği incelemenin temel sorunsalını teşkil etmektedir. Bu bağlamda, çalışmada öncelikle kamusal alana günümüz anlamını kazandıran teorik çabalara değinilmiştir. Hannah Arendt, Jürgen Habermas, Oskar Negt-Alexander Kluge, Richard Sennett ve Nancy Fraser’in kavramın politika teorisine dahil olmasında oynadıkları rol incelenmiştir. Takiben, kavramın günümüz ve önceki tarihler arasında ihtiva ettiği anlamda herhangi bir değişiklik olup olmadığı sorgulanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda kavramın semantik kökleri ve işlevsel nitelikleri araştırılmıştır. Daha sonra, kamusal alanın özel alandan farkları incelenerek aleniyet ve çoğulluğun kavramsal olarak kurucu nitelikler sergilediği tespit edilmiştir. Çalışmada, son olarak, kamusal alanın politika ve demokrasiyle ilişkisine değinilmiştir. Böylelikle, kavramın fenomenolojik bütünlüğü açısından aleniyet ve çoğulluğun yanı sıra politik bir telosa da gereksinim duyduğu anlaşılmıştır.
Alternatif Dilde Özet: The aim of this study is to outline the conceptual limits of public sphere that are commonly mentioned theme on social theory. What the public sphere comprise in phenomenologically, what type of functions it displays creates the main problematics of the enquiry. In this regard, this study first and foremost mentions on the works that gained the todays theoric meanings of public sphere. Hannah Arendt, Jürgen Habermas, Oskar Negt-Alexander Kluge, Richard Sennett and Nancy Fraser’s role in including this concept into political theory. Following, it has been questioned if the meaning of this concept in todays and previous history ever had any changes or not. In this direction the semantic roots and uses has been researched. Afterwards, the difference between public space and private space researched for publicity and pluralism established the founding qualities of the concept. In this work, at last, the relations between political space with politics and democracy was touched upon. This way, it is understood that this concept needs democracy as well as publicity and pluralism for phenomenological integrity.

PDF Formatında İndir

Download PDF