Derginin Adı:
|
Yükseköğretim ve Bilim Dergisi
|
Cilt:
|
2019/9
|
Sayı:
|
3
|
Makale Başlık:
|
Yükseköğretim Hazırlık Sınıfı Dil Eğitmeni İstihdamına Yönelik Eleştirel Bir Söylem
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
A Critical Discourse for Higher Education Preparatory Class Language Instructor Employment
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
23.01.2020
|
Okunma Sayısı:
|
1
|
Makale Özeti:
|
Türkiye’de yabancı dil eğitimi sadece ilk ve ortaöğretimde değil aynı zamanda yükseköğretim kurumlarının hazırlık sınıflarında da bir sorundur. Öğrencilerin yabancı dil yeterliğinin zayıf ve dil öğrenmeye karşı motivasyonlarının az oluşu, sadece üniversitelerin uluslararasılaşmada değil, aynı zamanda bilgi ekonomisi toplumunun oluşumunda da olumsuz bir faktördür. Yapılan kapsamlı çalışmalarda, temel sorunu besleyen çeşitli faktörler belirlenmiş ve bu faktörlerin iyileştirilmesine yönelik kalite programları oluşturulmuş ve yönetmelikler revize edilmiştir. Özellikle, dil eğitiminin uygulayıcıları olan öğretim görevlilerinin istihdamına yönelik yapılan değişiklikler incelendiğinde, düzenlemelerdeki bazı maddelerin muğlak ve yoruma açık olduğunu ve dil eğitimine bir sistem olarak yaklaşılmadığını göstermektedir. Yönetmeliklerde geçen “yüksek lisans yapmış olmak” ifadesi, öğretim görevlisi kadro ilanlarında “alanında yüksek lisans yapmış olmak” şeklinde işe koşulmaktadır. Dolayısıyla çok disiplinli bir sistem olan dil eğitimine, pozitif ayrımcılık yapılarak filoloji disiplini bakış açısı ile yaklaşılmaktadır. Oysaki dil eğitiminde öğretim görevlilerinin dil yetkinliğine sahip olması, eğitim sorunlarının çözümünde temel değil, destekleyici bir yetkinliktir. Eğitim programı ve öğretim, ölçme ve değerlendirme, mesleki yeterlik, eğitim psikolojisi, eğitim felsefesi ve eğitim politikalarından kaynaklanan sorunları çözmek çok disiplinli bir tartışma ortamını gerektirmektedir. Kadro ilanları ve istihdamda belirli bir disiplin anlayışından uzaklaşarak, kurumsal hedefler ve ihtiyaçlar doğrultusunda dil eğitimi, öğretimi ve öğrenimi gibi alanlarda bilgi, beceri, uzmanlık ve deneyimleri geliştiren herhangi bir programda tezli yüksek lisans yapmış ve iş tanımı gereği bu donanımlarını işe koşabilecek adayların değerlendirmeye alınması, mevcut sorunların çözümde önemli bir adım olacaktır. Bu sebeple, yüksek lisans çalışmasının belirli bir disiplin alanında olmasından ziyade, dil eğitimi uzmanlığını geliştirmesi ve sistemin sorunlarını çözebilecek yetkinliği kazandırıyor olması daha gerçekçidir.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Foreign language education in Turkey is not only a problem in primary and secondary education but also higher education institutions. Students’ foreign language proficiency level and motivation are low; thereby, they may stand as negative factors for the internationalization of universities and in the formation of an information economy society. In the comprehensive studies, various factors feeding the main problem were identified; thus, quality programs were developed and policies were revised to improve these factors. In particular, when policies regarding the employment of foreign language teaching staff are examined, one can read that some requirements are vague and open to interpretations as well as foreign language education is not perceived as a system. The requirement of `a master’s degree` operates as `a master’s degree in the field` in faculty employment announcements. By so, foreign language education, which is, in fact, a yetkinlikmultidisciplinary system, is approached from the perspective of a single discipline; philology. In foreign language education, instructors’ language proficiency can be a supportive competence; however, it may not be fundamental for solving educational problems. In other words, problems of curriculum and teaching, assessment and evaluation, professional competence, educational psychology, educational philosophy, and educational policies require a multidisciplinary perspective and approach. To solve current problems, moving away from a monopolistic disciplinary approach is a must. Regarding institutional goals and needs and following the job description, candidates should be evaluated by a master’s degree in any program that develops their knowledge, skills, expertise, and experiences in areas such as language education, teaching, and learning. It is more realistic to promote language education expertise and seek the competence of solving the current problems in a foreign language education system rather than highlighting the discipline for a graduate degree.
|