Makale Özeti:
|
Edebiyatın gelişimi geçmişten bugüne uzanan kesintisiz bir çizgi olarak
tanımlandığında ve edebiyata bu gözle bakıldığında elbette bir gelenekten söz edildiği
açıktır. Çünkü bu noktada bu çizgi üzerindeki her durağın önceki duraklardan kimi
izleri bünyesinde barındırdığı anlayışı ön plana çıkmaktadır. Geleneği önemseyen,
ondan az veya çok faydalanmayı, bu iz üzerinden yürüyerek onu yeni bir bakış
açısıyla geleceğe taşımayı kayda değer bir ölçü kabul eden şairler ve anlayışlar
açısından gelenek vazgeçilemez bir kaynaktır. Elbette edebiyat tarihi içinde geleneği
eleştiren, onu reddeden şair ve anlayışlar da kimi zaman var olagelmiştir. Geleneği
reddedenlerin aksine Hilmi Yavuz, geleneği önemseyen, ondan faydalanarak onu
şiirinin önemli bir kaynağına dönüştüren şairlerdendir. Yavuz; gerek klasik Türk
şiirinden, gerek halk şiirinden, gerekse de Batı şiirinden faydalanmaya
çalışanlardandır. Bu yüzden onun şiirlerinde geleneğin çeşitli izlerine çokça
rastlanmaktadır. Bu makalede önce gelenek, gelenek ve Hilmi Yavuz ilişkisi üzerinde
durulacak; daha sonra Hilmi Yavuz’un şiirlerine, geleneğin önemli unsurlarından biri
olan türküler açısından yaklaşılacaktır.
|