Makale Özeti:
|
Öz: Kentsel mekânlarda büyümek çocuk için birçok zorluğu
beraberinde getirmektedir. Hızlı kentleşmenin getirdiği sonuçlar
kentsel mekâna olumsuz olarak yansımakta, çocuk fiziksel
çevrenin kendine sunduğu olanaklardan mahrum kalmakta, sosyal,
kültürel, zihinsel gelişimleri olumsuz yönde etkilenmektedir. Kent
merkezindeki konut alanlarında yaşayan çocuklar bu durumdan
daha olumsuz olarak da etkilenmektedir. Fonksiyonel ve sosyal
olarak bir değişim içinde olan ve heterojen bir yapıya dönüşen bu
alanlarda yaşayan çocuklar, ebeveynlerin trafikten kaynaklanan
endişeleri yanında suç korkusu nedeniyle bağımsız hareket
hakkına sahip değildir. Kentlerde yaşanan suç korkusu, kentlilerin
günlük yaşamını önemli ölçüde etkilemekte, park, meydan gibi
bazı kentsel mekânların kullanılmamasına, ev-iş arası seyahatlerde
tercih edilen güzergâhın ya da ticaret amacıyla seçilen cadde ve
sokakların değişmesine ve ticari girişimcilerin bu nedenle zarar
görmesine dayalı birçok doğrudan ve dolaylı olumsuz gelişmelere
neden olan bir olgudur. Çocuğun bağımsız hareket edebilirliği ise
çocuğun içinde yaşadığı mahallesi ya da kentinde yetişkin
gözetimi olmaksızın dolaşabilme, hareket edebilme özgürlüğü
olarak tanımlanabilir. Çocuğun bağımsız hareket edebilmesi
çocuğun gelişiminde pozitif bir etkiye sahiptir ve çocuğun kişisel
gelişimi için temel zorunluluk olarak ifade edilir. Bu çalışma ile
kent merkezindeki yer alan konut alanlarında ebeveynlerin suç
korkusu ile çocuğun bağımsız hareket edebilirliği arasındaki
ilişkinin belirlenmesi hedeflenmektedir. Çalışmanın yöntemi alan
çalışmasıyla tarama araştırmasından oluşmaktadır. Çalışma alanı
kentleşmenin getirdiği sorunları belirgin bir şekilde yaşayan ve şu
an konut alanlarının fonksiyonel ve sosyal bir değişim içinde olduğu tarihi bir kent merkezi olan ve Tarihi Yarımada’da bulunan
Küçük Ayasofya Mahallesi’dir.
|