Makale Özeti:
|
Osmanlı Devleti’nin her yönden yükseliş dönemi olan Kanunî dönemi klasik Türk edebiyatının Bâkî, Fuzûlî, Zâtî, Hayâlî, Taşlıcalı Yahya, Lâmiî Çelebi gibi tanınmış şairlerinin yaşadığı bir yüzyıl olmuştur. Döneminin şairlerini seferlerde dahi beraberinde götürüp caizelerle desteklemekten geri durmayan Kanunî, hamilik geleneğini de layıkıyla yerine getirmiştir. Ne var ki döneminin iki paşası Rüstem Paşa ve Ayas Paşa bu geleneği yerine getirmedikleri gibi şairlere bağlanan ulufe, salyâne gibi gelirleri de kesmiştir. Rüstem Paşa Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi hadisesinde dahli olduğu düşüncesiyle katil olayının tarihine mekr-i Rüstem şeklinde tarih düşürülmüş devlet adamıdır. Kaynaklarda iyi tedbir sahibi, tutumlu, zengin, yararlı düşünceli gibi sıfatlarla tavsif edilmiş aynı zamanda “şairlerden hoşlanmayan” ifadesi de kendisi için kullanılmıştır. Ayas Paşa ise “saltanata yararları olmadığı” düşüncesiyle şairlere ödenek ayrılmasının gereksiz olduğunu savunmuştur. Çalışmamız bu görüşleri sebebiyle Kanunî döneminin bu iki veziriazamının öfkesine maruz kalıp himaye geleneğinden mahrum bırakılan şairlerimizi incelemeyi ve himayenin şiir sanatı üzerindeki etkisini analiz etmeyi esas almaktadır.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
The period of Suleiman the Magnificent, which was the rising period of the Ottoman Empire in all aspects, was a century in which the most well-known poets of classical Turkish literature, such as Bâkî, Fuzûlî, Zâtî, Hayâlî, Taşlıcalı Yahya, Lâmiî Çelebi lived. Suleiman the Magnificent, who did not hesitate to take the poets of his period with him even on expeditions and support them with awards, duly fulfilled the tradition of patronage. However, the two pashas of his time, Rustem Pasha and Ayas Pasha, did not maintain this tradition, and they also cut the incomes of the poets, such as ulufe (service pay) and salyane (tax). Considering that Rustem Pasha was involved in the murder of Shahzada Mustafa, his assassination went down in history as Mekr-i Rüstem (Rustem's Trick). Rustem Pasha was a statesman described in the sources with adjectives such as good, prudent, thrifty, wealthy, helpful, and considerate, and the expression 'disliking poets' was used for himself. Ayas Pasha also argued that it was unnecessary to allocate funds to the poets by considering that 'they would not provide benefit to the sultanate'. This study is grounded on examining the poets who suffered the rage of these two grand viziers of the period of Suleiman the Magnificent due to their opinions and who were deprived of the patronage tradition, and on analysing the influence of patronage on the art of poetry.
|