image.jpg

Derginin Adı: Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Cilt: 2025/2
Sayı: 54
Makale Başlık: Tarih, Arkeoloji ve Mitoloji Bağlamında 2000 Sonrası Türk Romanında Hititler
Makale Alternatif Dilde Başlık: Hittites in The Post-2000 Turkish Novel in The Context of History, Archaeology and Mythology
Makale Eklenme Tarihi: 28.12.2025
Okunma Sayısı: 0
Makale Özeti: Anadolu’da ilk siyasi birliği sağlayarak Kızılırmak havzasında, Hattuşa merkezli bir devlet kuran Hititler, yaklaşık bin yıl, Anadolu’dan Kuzey Suriye’ye uzanan geniş bir coğrafyada hüküm sürdükten sonra MS 19. yüzyıla dek kolektif hafızadan silinirler. Kitab-ı Mukaddes’te isimleri geçen Kuzey Suriyeli halklardan biri olarak hatırlanan Hititler’in, Anadolu topraklarına bahşettiği kadim miras, Charles Texier’in, tesadüfen Hattuşa kent kalıntılarını bulmasıyla gün ışığına kavuşur. Bu bağlamda dünya kültür tarihine armağan ettiği arkeolojik miras kadar Kadeş Savaşı ve Kadeş Barış Antlaşması’yla savaş ve diplomasi tarihine de adını yazdıran Hitit kültür ve medeniyeti, 2000 sonrası Türk romanına da çeşitli bağlamlarda konu olmuştur. “Dünyada Hititleri Anlatan İlk Roman” duyurusuyla yayımlanan Arinna’nın Gölgesi adlı romandan başlayarak sırasıyla Patasana, Anitta’nın Laneti, Ninatta’nın Bileziği, Hattuşa’dan Kaçış ve Toprak adlı romanlarda, Hititler, daha önceki dönemlerin genesis (köken) anlatılarının zıddına, Anadolu’nun kadim uygarlıklarından biri olarak işlenir. Bu çalışmada, Hititler özelinde Anadolu’nun zengin kültürel mirası söyleminde buluşan söz konusu romanlara yansıyan tarih ile bunun satır aralarındaki arkeolojik ve mitolojik göstergeleri, karşılaştırmalı bir bakış açısıyla, incelenecektir.
Alternatif Dilde Özet: The Hittites, who established the first political unity in Anatolia and established a state centred in Hattusa in the Kızılırmak basin, ruled over a vast geography extending from Anatolia to Northern Syria for nearly a thousand years, and then disappeared from the collective memory until the 19th century AD. The ancient heritage that the Hittites, remembered as one of the North Syrian peoples mentioned in the Bible, bestowed on Anatolian lands came to light when Charles Texier discovered the ruins of Hattusa by chance. In this context, the Hittite culture and civilisation, which has inscribed its name in the history of war and diplomacy with the Battle of Kadesh and the Kadesh Peace Treaty as well as the archaeological heritage it has gifted to the world cultural history, has also been the subject of the post-2000 Turkish novel in various contexts. Beginning with the novel The Arinna’nın Gölgesi, published with the announcement of ‘The First Novel in the World to Tell the Hittites’, the novels Patasana, Anitta’nın Laneti, Ninatta’nın Bileziği, Hattuşa’dan Kaçış and Toprak, respectively, deal with the Hittites as one of the ancient civilisations of Anatolia, in contrast to the genesis narratives of previous periods. In this study, the history reflected in these novels, which meet in the discourse of Anatolia's rich cultural heritage with a special focus on the Hittites, and the archaeological and mythological indicators between the lines will be examined from a comparative perspective.

PDF Formatında İndir

Download PDF