|
Derginin Adı:
|
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
|
|
Cilt:
|
2025/2
|
|
Sayı:
|
54
|
|
Makale Başlık:
|
Travma Geçirmiş Toprağın İnsanları: Cengiz Dağcı’nın Onlar Da İnsandı Romanında Solastalji
|
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
The People of Traumatized Land: Solastalgia in Cengiz Dağcı's Novel Onlar Da İnsandı
|
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
28.12.2025
|
|
Okunma Sayısı:
|
0
|
|
Makale Özeti:
|
Bu makale, yirminci yüzyıl Türk edebiyatının önemli yazarlarından Cengiz Dağcı’nın Onlar Da İnsandı (1958) romanını, Avustralyalı çevre filozofu Glenn Albrecht’in ortaya koyduğu “solastalji” kavramı ışığında incelemektedir. Solastalji, çevrenin olumsuz değişimi karşısında yaşanan sıkıntıyı ifade eder. Dağcı, soykırım hafızasının ürünü olarak kaleme aldığı Onlar Da İnsandı’da, çocukluğunun geçtiği Kızıltaş köyünün doğal çevresini ve bu çevrenin yerlisi olan Kırım Tatarlarının Sovyet Rusya tarafından uğradığı baskı ve zulmü anlatır. Dağcı, neredeyse bütün romanlarında Kırım’ı anlatır. Bu romanlar içinde Onlar Da İnsandı’yı ayrıcalıklı kılan şey ise doğayı “çerçeveleme” aracı olmaktan ziyade, insanlık tarihiyle iç içe geçen bir süreç olarak işlemesi ve Kırım Tatarlarının çevresel yıkım karşısında deneyimledikleri psikolojik sıkıntıyı, romanının âdeta odağı yapmasıdır. Bu makalede, öz toprakları Rus işgaline uğramış Tatar halkının ekolojik temelli yas süreci “solastalji” kavramı ışığında irdelenmiş ve çevrenin olumsuz değişiminden kaynaklanan yasın, insan dışı varlıklar tarafından da deneyimlenebildiği, ekoeleştirel bir okuma yöntemiyle ortaya konmuştur. Böylece Dağcı’nın Onlar Da İnsandı romanında, yaşayan ve kendini yeniden üreten bir kaynak olarak ele aldığı Kırım’ın yerli doğasını, hem çevre kaynaklı psikolojik hasarı iyileştirmenin hem de nesiller arası bağı güçlendirmenin yolu olarak önerdiği savunulmuştur.
|
|
Alternatif Dilde Özet:
|
This paper analyzes Cengiz Dağcı's novel Onlar Da İnsandı (1958), by one of the most prominent writers of twentieth-century Turkish literature, in the light of the concept of ‘solastalgia’ put forward by the Australian environmental philosopher Glenn Albrecht. Distress in the face of unfavorable environmental changes is known as solastalgia. In Onlar Da İnsandı, out of the memory of the genocide, Dağcı portrays nature as a process intertwined with human history rather than a means of “framing” it, and places the psychological distress experienced by the Crimean Tatars in the face of environmental destruction at the center of his novel. This paper, which analyzes the ecologically based mourning process of the Tatar people whose native lands were subjected to Russian occupation in the light of the concept of “solastalgia” and argues that the mourning caused by the negative change within the environment can also be experienced by non-human beings through an ecocritical reading method, argues that in Onlar Da İnsandı, Dağcı presents the indigenous nature of Crimea -as a living and self-regenerating entity- not merely as a setting, but as a source of psychological healing and intergenerational continuity.
|