Makale Özeti:
|
Geçmişine sağlam köklerle bağlı Türk ulusları arasında kurt motifi, farklı şekillere bürünerek yaşatılmıştır. Oğuz Kağan’ın çadırına giren gök tüylü, gök yeleli erkek kurt, Göktürklere ait olan Bozkurt Destanı’nda Göktürk soyunun yeniden dirilip çoğalmasında anne kurt olarak karşımıza çıkarken, Uygurların Türeyiş efsanesinde Tanrı’nın tecelli ettiği bir erkek kurt şeklinde tasavvur edilmiştir. Aradan geçen binlerce yıla rağmen kurt motifi canlı bir şekilde hikâyelerde, söylencelerde ve romanlarda yaşatılmaktadır. Çalışmamızın asıl konusunu teşkil edecek olan mankurtlaşma meselesinin çıkış noktası da kurtların köpekleştirilmeye çalışılmasıyla mankurtlaştırma arasında kurulan köprüdür. İlk olarak Cengiz Aytmatov’un Gün olur Asra Bedel romanında ortaya atılan mankurt kavramıyla iletilmek istenen mesaj zamanın Sovyet döneminin uyguladığı baskılar neticesinde açıkça ortaya konulamamıştır. Ancak zamanlarının trajedilerinin yakın tanıkları olan Türk edebiyatlarının önemli yazarları tarafından özgürlüğün sembolü olan kurtlar vasıtasıyla bu idea işlenmektedir. Bu çalışmamızda Cengiz Aytmatov’un Dişi Kurdun Rüyaları romanı, Muhtar Avezov’un “Kökserek” ve Tölögön Kasımbekov’un “Bozkurt” hikâyeleri kapsamında kurttan, mankurt olmaya giden süreç incelenmiştir.
|