Makale Özeti:
|
Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezi olan saray sadece yönetimin değil, eğitim ve sanatın da merkezidir. Osmanlı'nın kurulması, büyümesi ve güçlenmesi dönemlerinden sonra, kısaca devlet yönetimi doruk noktasına ulaştıktan ve topraklar üç kıtaya genişledikten sonra saray müziğinin de kimliğini kazanmaya başladığı görülmektedir. Timur ve Herat Saraylarından gelen müzik geleneği önce Lale Devri, daha sonra da III. Selim Devrinde biçim ve estetiğini geliştirmiş, kendi kimlik ve üslubunu oluşturmuştur. Bununla birlikte III. Selim Dönemi'nde Nizam-ı Cedid – Yeni Düzen adıyla başlayan batılılaşma hareketlerinin müziği etkilemesi kaçınılmaz olmuş, II. Mahmud'un toplumda siyasal düzeni sağlamak amaçlı ilga ettiği Mehterhane’nin yerine Muzıka-yı Humayun'u kurması batı bandosu, batı notası ve batı üslubunun saraya girmesine yol açmıştır. Bu çalışmada Lale Devri ve batılılaşma hareketlerinin direk olarak vuku bulduğu III. Selim, yeğeni II. Mahmut ve sonrasında batılılaşmaya yönelik girişimler, bu girişimlerin Osmanlı-Türk Müziği Kimliğine etkileri ve bu etkilerin sonuçları tarihsel olarak incelenecektir
|