Makale Özeti:
|
Son yıllarda insanlar küreselleşmenin bazı alanlarında olumlu tutumlar sergilemeye, başka ülkelerin televizyonlarını izlemeye, müziklerini dinlemeye başlamış ve daha hızlı seyahat ve iletişim kurma olanaklarına sahip olmuşlardır (Aydın, 2014). Bu anlamda İngilizce, bir yabancı dil olarak bütün dünyada ortak anlaşma dili olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kaygı, yabancı dil öğrenmeyi problemli ve stresli hale getiren, kontrol edilemeyen bir durum olarak tanımlanır. Bu çalışma üniversitede okuyan Türk öğrencilerin ne derece yabancı dil kaygısı duyduklarını araştırmaktadır. Bu çalışma aynı zamanda yabancı dil konuşma kaygısı ile başarı arasındaki ilişkiyi de incelemektedir. Veri toplama ve analiz aşamalarında nicel araştırma yaklaşımı benimsenmiştir. Nicel veriler, Yabancı Dil Sınıf Heyecan Ölçeği (FLCAS), (Horwitz et. al.,1986) kullanılarak toplanmıştır. Ayrıca öğrencilerin Güz dönemi konuşma dersi final dönemi notları derse giren hocalarından temin edilmiştir. Ölçek Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin İngiliz Dili Eğitimi Bölümü birinci sınıfındaki 77 öğrenciye uygulanmıştır. Toplanan nicel veriler SPSS 15,0 içindeki betimsel istatistik, t-test, ANOVA and Reali Alpha-Cronbach teknikleriyle analiz edilmiştir. Nicel veri analizleri öğrencilerin değişik düzeylerde yabancı dil kaygısı duyduklarını ortaya çıkarmıştır. Kız öğrencilerin bütün kaygı gruplarında kaygı düzeylerinin erkeklerden daha fazla olduğu görülmüştür. Öğrencilerinin kaygı düzeyleri ile başarıları arasında önemli bir ilişki olduğu da görülmüştür. Bunun anlamı, kaygı düzeyi yüksek olan öğrencilerin konuşma dersi notlarının daha düşük olmasıdır.
|