Makale Özeti:
|
İnsan konuşan ve düşünen bir varlık olarak, bir başka deyişle doğası gereği duygu ve düşüncelerine dil aracılığıyla aktarır. Bu durumda kullanılan dil ve kullanım biçimi ne kadar etkiliyse kurulan iletişim de o denli güçlü ve etkili olacaktır hiç kuşkusuz. Dildeki herhangi bir bozukluk ya da düzensizlik iletişim engelleyerek, belki de ulusu ve halkı onarılmaz yaralar ve açmazlara sürükleyecektir. Bunun nedeni, “küçük bir köy” e dönüşen dünyamızda, çeşitli dış etkenler sonucunda birçok yabancı ögenin her dilde hemen hemen, girerek yerleşmesidir. İşte bu bağlamda, hiçbir dil tümüyle arı, temiz ve yalnız kendi öz kaynağından gelen ögelerle dolu değildir. Ulusların birbiriyle kültürel, toplumsal, siyasal ve sanatsal düzlemlerdeki alışverişleri ve etkileşimleri, dile giren bu yabancı ögelerin ayırdına varılmaksızın, kimileyin bilinçsizce o ulusun insanları tarafından benimsenir ve kullanılagelir. Toplum, bu ögelerin anadillerinde etkili olmaya başladığını anlamaz. Bu noktadan yola çıkarak çalışmada; Reklam Yaratıcıları Derneği’nin “Dilinizden Utanmayın” reklam kampanyasının çözümlemesi yapılarak iletilerde halkın ve reklamcıların türkçe konusunda dikkatlerinin hangi gösregelerden yararlanılarak çekildiği üzerinde durulmaya çalışılmaktadır. Benimsenen göstergebilim temelli çözümleme yöntemi ile öncelikle kampanya görsellerinde en belirgin olanları ele alınacaktır. Ancak görsel metnin ve anlamlandırma boyutunun daha ayrıntılı incelenmesi amacıyla hem görsel hem de dilsel göstergeler edimsel, anlambilimsel ve sözlükbilimsel düzlemler göz önünde bulundurularak ele alınacaktır.
|