Derginin Adı:
|
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
|
Cilt:
|
2016/2
|
Sayı:
|
36
|
Makale Başlık:
|
MERKEZ-ÇEVRE DÜALİZMİ BAĞLAMINDA TAŞRANIN ONTO-POLİTİK DOĞASI ÜZERİNE ÇIKARIMLAR
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
INFERENCES ON THE ONTO-POLITICAL NATURE OF THE COUNTRY WITHIN THE CONTEXT OF CENTER-PERIPHERY DUALISM
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
23.01.2017
|
Okunma Sayısı:
|
1
|
Makale Özeti:
|
Türkiye’de siyaset, geçmişten bugüne her daim bir “merkez” temelinde şekillendirilmiştir. Merkez, hem yönetim gücünün belirleyicisi hem de idarenin uygulayıcısı konumunda olmuştur. Buna karşılık taşraya; merkezin hükümlerinin uygulayıcılığını yapmak ve merkezin askeri, tarımsal, beşeri ve bunun gibi birçok alandaki sermayeye dayalı ihtiyaçlarını karşılamak şeklinde roller biçilmiştir. Dolayısıyla merkez açısından taşra, siyasal sermaye bağlamında düşünüldüğünde, siyasal idareye ortak olabilme rüştüne haiz görünmemiştir. Bundan dolayı taşranın merkeze yönelik çeşitli refleksleri de ya görmezden gelinmiş ya da bastırılmaya çalışılmıştır. Böylelikle taşra; hem siyasal yönetim hem de toplumsal bağlamda, ötekileştirilen, dışlanan ve küçümsenen bir politikaya maruz kalmıştır. Oysa taşra, sadece merkezin iaşesini ve insan sermayesini karşılamakla mükellef coğrafi bir alan olmanın ötesinde bir rezerve ve pratiğe sahiptir. Taşra, gündelik siyasal yaşam pratikleri ve merkezi yakından takip etmesiyle, siyasetin önemli bir aktörüdür. Kaldı ki taşra, pasif ve güçsüz bir yapıya sahip gibi görünse de, esasında merkezi çepeçevre kuşatan bir yetkinlikte ve dirayettedir. Bu çalışmada, öncelikle merkez-çevre teorisi bağlamında taşranın tarihsel ve siyasal gelenek bakımından ne tür rollere sahip olduğu üzerinde durulacaktır. Bununla birlikte bir çevre olarak taşranın siyasal kültürdeki konumu ele alınacaktır. Ayrıca taşranın geçmişten günümüze temsiliyetlerine ve siyasette ve idarede taşranın ötekileştirildiğine dikkat çekilecektir. Son olarak ise, günümüz taşrasından insan manzaralarına, toplumsal tiplere, siyasal aktörlere ve politik ilişkilere yer verilerek merkez-taşra diyalektiğinin görünümleri üzerinde durulacaktır.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Politics in Turkey has been always shaped on the basis of a "center" from the past to present. Center has been in position both as the determinant of government forces and the practitioner of political administration. In contrast to this, the country is given the roles that is being a practitioner of the central provisions and to satisfy the center’s need based on capital such as the military, agricultural, human and in many areas like this. Thus, in the face of center, the country has been recognized as being unable to be included in political governance when it is considered within the context of political capital. Therefore, the country’s various reflexes to the centre either have been ignored or have been tried to be suppressed. Thus, country has been exposed to a policy that is marginalized, excluded and despised in both political management and social context. However, the country, beyond being a geographical area that only supplies center’s needs and human capital, has a reserved and practical side. The country, with her daily practices in political life and her close pursuit of centre, is a significant player in politics. Besides, although the country seems to have passive and weak structure, actually it has an ability and power in surrounding center circumferentially. In this study, primarily in the context of center-periphery theory, the focus will be on what kinds of roles the country keeps in terms of historical and political traditions. In addition to this, the position of the country as a periphery at political culture will be discussed. It will also draw attention to the country’s representation from the past to the present and the country that is marginalized in politics and in administration. Finally, the appearances of dialectical structures among center and the country will be focused on by illustrating people living in the country, the social types, the political actors and political relations observed in the country.
|