Makale Özeti:
|
Fuzûlî, klasik Türk edebiyatının en lirik ve etki alanı en geniş şairidir. Türkçe, Farsça ve Arapça olmak üzere üç dilde eser
vücuda getirmede muktedirdir. İlimsiz şiiri temeli olmayan bir bina gibi görüp kendini musiki, tıp, hadis ve kelâm gibi
ilimlerde yetiştirmiş ve bu alanlarda söz söyleyecek seviyeye ulaşmıştır. Çok üretken bir söz ustası olup manzum ve mensur
pek çok eser meydana getirmiştir. Manzum eserlerinin en önemlilerinden biri Türkçe Divan’ıdır. Hemen bütün yazma eser
kütüphanelerinde nüshasına rastlanan bu eserin Türkiye’de Abdülbaki Gölpınarlı, Ali Nihat Tarlan; Kenan Akyüz, Süheyl
Beken, Sedit Yüksel, Müjgân Cunbur; İsmail Parlatır, Mehmet Kanar gibi çeşitli bilim insanları tarafından neşirleri yapılmıştır.
Ayrıca bu neşirlerde olmayan bazı şiirleri de muhtelif çalışmalarla tanıtılmıştır. Yeni çalışmalarla Kenan Akyüz ve diğerleri
tarafından yayımlanan esere göre Fuzûlî’nin Türkçe Divan’ındaki manzume sayılarında artışlar olmuştur. Bu sayının yeni
yapılacak çalışmalarla daha da artacağı muhakkaktır.
Biz de bu çalışmayla, araştırmacılar tarafından daha önce incelenmeyen bir yazma divan nüshasında Fuzûlî’nin Türkiye’de
yayımlanmış divanlarına ve diğer çalışmalara girmeyen iki gazelini tanıtmaya çalışacağız.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Fuzûlî is the most lyrical, as well as both the most influential and most comprehensive poet within the realm of classical
Turkish literature. He had possessed the capability of producing a trilingual body of work in Turkish, Persian, and Arabic.
Having viewed unenlightened poetry as being like a building void of a foundation, he had versed himself in music, medicine,
religion, literature, and the like, and had reached the level of being able to discuss them at length. He was a prolific
wordsmith, and had contributed much to both poetry and prose. In terms of poetry, one of his most significant works had
been his “Türkçe Divanı” (The Divan of the Turkish Language). Copies of this work—which are to be encountered in nearly
every Turkish library’s manuscript collection—have been published by various scholars such as Abdülbaki Gölpınarlı, Ali
Nihat Tarlan, Kenan Akyüz, Süheyl Beken, Sedit Yüksel, Müjgân Cunbur, İsmail Parlatır, and Mehmet Kanar. Furthermore, a
number of his unpublished poems have been introduced through various papers. Thanks to these papers as well as books
published by Kenan Akyüz and other scholars—the number of poems that are part of Fazûlî’s Türkçe Divanı has increased,
and is likely to increase even further though future/new research.
In this paper, we will attempt to introduce two odes that have yet to have entered into either any currently existing Turkish
publication of, or in any current research on Fuzûlî.
|