Derginin Adı:
|
Mütefekkir Aksaray İslami İlimler Fakültesi Dergisi
|
Cilt:
|
2018/5
|
Sayı:
|
9
|
Makale Başlık:
|
On The Dialectical Maxim Of Critical Rationalism
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
Eleştirel Rasyonalizmin Diyalektik Maksimi Üzerine
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
24.07.2018
|
Okunma Sayısı:
|
1
|
Makale Özeti:
|
The paper discusses one of the major principles of critical rationalism with a critical approach. This principle is about giving all participants the opportunity to argue in a friendly spirit. I analyze the main theoretical and practical implications of this maxim and argue for the importance of this Popperian principle beyond scientific rationality, enabling a general rationality for co-operation among all interested parties in the argumentation of scientific or everyday life issues, no matter if they are our friends or opponents. The conclusion is that this maxim has an inner logic with an effective result of successful dialectic argumentation and critical thinking. A parallel has been drawn between Christian love for others, the Socratic insight that it is better to suffer injustice than to do it and the strategy of Popper’s principle. And hereby I suggest its compati-bility with Popper’s so-called via negativa.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Bu makale, eleştirel rasyonalizmin temel ilkelerinden birini eleştirel olarak tartışmaktadır. Bu ilke, bütün taraflara barışsal bir ruhla tartışma fırsatını vermekle ilgilidir. Yaptığımız çalışmada, bu maksimin temel kuramsal ve pratik etkilerini analiz edip, Karl Popper’in prensibinin bilimsel rasyonalitenin ötesinde olan öneminden bahsedilmektedir. Böylece, ister bilimsel isterse de gündelik yaşam konularının tartışılmasında, tüm ilgili taraflar -ister arkadaşlarımız ister rakiplerimiz olsun- arasındaki iş birliğine genel bir rasyonellik kazandırılacaktır. Sonuç olarak, burada sunulan maksima, bir iç mantığa sahip olan başarılı bir diyalektik tartışmaya ve eleştirel düşünceye doğru götürmektedir. Hıristiyanlığın diğerlerine karşı sevgisi, Sokrates düşüncesinde yer alan ‘adaletsiz olmaktansa adaletsizlikten muzdarip olmanın daha iyi olduğu’ inancı ve Popper’ın ilkesinin stratejisinin birbirine paralel olduğunu görürüz. Bu şekilde, ben Popper’ın sözde via negativa ile uyumunu öneriyorum.
|