Makale Özeti:
|
Özellikle Sanayi Devriminden sonra, dünya ekonomilerinde ortaya çıkan hızlı değişimle birlikte, üretim ve tüketim kalıpları inanılmaz bir şekilde değişmiş, modern dünya ekonomisi kapitalist bir tüketim toplumuna dönüşmüştür. Homoeconomicusun gittikçe artan isteklerinin karşılanması için daha fazla üretime ihtiyaç duyulmuş, bu durum ise gelecek nesiller ve dünyamızın geleceği düşünülmeden kaynakların aşırı kullanımı sorununu ortaya çıkarmıştır. Dünyamızın ömrünün kısaldığı, dolayısıyla gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya kalmayacağını savunan birtakım çevreler bu duruma dikkat çekerek, sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın önemi ve nasıl sağlanacağı yönünde çalışmalar ortaya koymuşlardır. Bu doğrultuda çeşitli “yeşil ekonomi” politikaları
ortaya atılmış, çevreye duyarlı sürdürülebilir ekonomik politikalar desteklenmiştir. Bu çalışmada doğal kaynakları ve yerel değerleri koruyarak ekonomik kalkınmayı sağlamaya çalışan, çevreci bir kalkınmayı hedefleyen Cittáslow “Yavaş (Sakin) Şehir” konseptinin sürdürülebilir kalkınmaya katkısının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, Yavaş Şehir Üyelik Kriterleri ile sürdürülebilir
kalkınmanın üç boyutu (ekonomik, sosyal ve çevresel) içinde yer alan unsurlar ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Göstergeleri karşılaştırılarak aralarındaki
uyum incelenmiştir. Yapılan karşılaştırmalı analiz sonucunda, Yavaş Şehir Üyelik Kriterlerinin hem sürdürülebilir kalkınmanın üç boyutu içinde yer alan
unsurlar ile hem de BM Sürdürülebilir Kalkınma Göstergeleri arasında güçlü bir uyum olduğu sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla Yavaş Şehir olmayı hedefleyen kentlerin aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma konusunda da olumlu sonuçlar elde edilebileceği söylenebilir.
|