image.jpg

Derginin Adı: Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Cilt: 2020/2
Sayı: 44
Makale Başlık: II. Abdülhamit Dönemine Ait İki Farklı Japon Alfabesi ve Türkçe Transliterasyonlarındaki Sorunlar Üzerine
Makale Alternatif Dilde Başlık: On the Transliteration Problems of Two Different Japanese Alphabets Written in Sultan Abdülhamid II Era
Makale Eklenme Tarihi: 5.01.2021
Okunma Sayısı: 0
Makale Özeti: Osmanlı İmparatorluğu ile Japonya arasındaki ilk resmî temaslar 1870’li yıllarda başlamış, 1890 yılında yaşanan Ertuğrul Faciası’ndan sonra ilişkiler artarak devam etmiştir. 1890'da Türk firkateyni Ertuğrul Japonya açıklarında batmış ve hayatta kalanlar Japon kruvazörleri tarafından İstanbul'a getirilmiştir. Kazazedelerle birlikte İstanbul’a gelen Noda Shōtarō isimli Japon gazetecinin padişah II. Abdülhamit’in isteği üzerine İstanbul’da kalarak bir yandan Türkçe öğrenirken diğer yandan Mekteb-i Harbiye-i Şahane’de Türk subaylara Japonca öğrettiği ve Jiji Shinpo adlı Japon gazetesinde çalışmaya devam ettiği bilinmektedir. 2018 yılının ocak ayına kadar Noda ve öğrencilerinin faaliyetlerinden Osmanlı İmparatorluğu’nda Japonca eğitiminin eğitim öğretim çıktısı olarak değerlendirilebilecek 4 adet mektup dışında veri bulunmamaktaydı. 2018 yılında Prof. Dr. Ali Merthan Dündar’ın Mecmua-ı Lügat adlı eseri bilim dünyasına tanıtmasıyla 125 yıl aradan sonra Noda ve öğrencilerinin çalışmalarının önemli bir kısmı daha gün yüzüne çıkmış oldu. Bu çalışmada, Dündar’ın tanıtımına kadar Osmanlı’da ilk Japonca yayın olarak bilinen ancak Noda ve öğrencileriyle ilgisi olmayan Japon Elifbası (1908) ile Mecmua-ı Lügat’te (1893) yer alan Hiragana alfabesi karşılaştırılmıştır. Nitel araştırmaya dayalı çalışmamızda karşılaştırma sonucunda on beş yıl arayla yazılmış bu alfabelerin Türkçe transliterasyonlarında kayda değer farklılıklar olduğu saptanmıştır.
Alternatif Dilde Özet: The first official contacts between the Ottoman Empire and Japan started around the 1870s, and after the Ertuğrul Disaster in 1890, relations continued increasingly. In 1890, the Turkish frigate Ertuğrul sank off Japan and survivors brought back to Istanbul by Japanese cruisers. It is known that the Japanese journalist Noda Shōtarō, who came to Istanbul with the survivors, started living in Istanbul at the request of Sultan Abdülhamit II. He studied Turkish while teaching Japanese to Turkish officers in Mekteb-i Harbiye-i Şahane. In the mean time, he continued to write his column in the Japanese newspaper Jiji Shinpo. Until January 2018, there was no data from the teaching and learning activities of Noda and his students except for 4 letters that could be deemed as the educational output of Japanese education in the Ottoman Empire. In 2018, after Prof. Dr. Ali Merthan Dündar’s introduction of his work titled Mecmua-ı Lügat to the world of science, a significant part of the work of Noda and his students’ works came to light 125 years later. In this study, the Hiragana alphabet in Mecmua-ı Lügat (1893) was compared to the Japon Elifbası (1908), which was known as the first Japanese publication in the Ottoman Empire until the introduction of Dündar’s, but it was not related to Noda and his students. In our qualitative study, as a result of the comparison of the two works, it has been determined that there are significant differences between the Turkish transliteration of these alphabets written fifteen years apart.

PDF Formatında İndir

Download PDF