Derginin Adı:
|
Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature
|
Cilt:
|
2020/6
|
Sayı:
|
4
|
Makale Başlık:
|
17. YÜZYIL DİVAN ŞAİRLERİNDE KİMLİK OLARAK “BİZ”
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
"WE" AS AN IDENTITY IN THE 17TH CENTURY DIVAN POETS
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
6.03.2021
|
Okunma Sayısı:
|
2
|
Makale Özeti:
|
Kimlik, insanın nasıl bir kimse olduğunu ifade eden niteliklerdir. Özellikle, Batı’da başlayan Aydınlanma Çağı ile
birlikte, on dokuzuncu yüzyıldan itibaren insan kim olduğunun peşine düşmüştür. Dönemin siyasi, kültürel ve
ekonomik özellikleri bireylerin farklı kimlik kazanma sürecine yol açmıştır. Bu sürecin oluşumu insanın “ben
kimim” sorusuna vermiş olduğu cevapla başlamıştır, denilebilir. Ben kimliğinin farkına varan ve onu
tanımlamaya çalışan insan, bir süre sonra ait olduğu sosyal çevrenin etkisiyle “biz” kimliğini de inşa etmiştir. Bu
sayede insan, tek başına ifade ettiğinde etkisiz kalan düşüncelerinin çoğulcu bir ifadeyle söylediğinde etkisinin
daha fazla olduğunu fark etmiştir. Bu ifadeleri ortaya çıkaran dildir. Bu bağlamda, düşüncelerin ifade edilmesini
sağlayan dil, şair ve yazarların en önemli aracı olmuştur. Bu makalede, Osmanlı Devleti’nin duraklama dönemi
sayılan 17. yüzyılda yaşayan divan şairlerinin “biz” kimliğini nasıl kullandıkları incelenecektir. Bu sebeple, 17.
yüzyılın önde gelen şairlerinden Nef’î, Nâbî, Sâbit, Nâilî-i Kadîm, Fehîm-i Kadîm ve Şeyhülislâm Yahyâ’nın
divanları örneklem olarak seçilmiştir. Bu şairlerin divanlarında bulunan ve “biz” kimliğini ele alan şiirlerinde
şairlerin daha cesur olduklarını görmek mümkündür. Öte yandan, şairin “kim” olduğu veya hangi düşünce
yapısına sahip olduğu daha kolay anlaşılacaktır. Bu çalışmada amaç, divan şairleri özelinde, sanatçıların
yaşadığı döneme kayıtsız kalamamalarını ve mutlaka söyleyecek sözleri olduğunu ortaya koymaktır.
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Identity is the qualities that express what kind of person a person is. Especially, with the Age of Enlightenment
that started in the West, from the nineteenth century onwards, human beings pursued who they are. The
political, cultural and economic characteristics of the period caused individuals to acquire a different identity. It
can be said that the formation of this process started with the answer given to the question of "who am I". A
person who realizes his ego identity and tries to define it, after a while, also built the identity of "we" with the
influence of the social environment he belongs to. In this way, people realized that their thoughts, which are
ineffective when they express themselves alone, have more effect when they say them in a pluralistic way. It is
the language that creates these expressions. In this context, language, which enables the expression of ideas,
has been the most important tool of poets and writers. In this article, how the divan poets who lived in the 17th
century, which is considered to be the period of stagnation of the Ottoman Empire, used the identity of "we" will
be examined. For this reason, the divans of Nef'i, Nâbî, Sâbit, Nâilî-i Kadîm, Fehîm-i Kadîm and Şeyhülislâm
Yahya, one of the leading poets of the 17th century, were chosen as examples. It is possible to see that these
poets are more courageous in their poems that deal with the identity of "we" in their divans. On the other hand,
it will be easier to understand who the poet is or what mentality he has. The aim of this study is to reveal that
artists should not be indifferent to the period in which they lived and that they definitely have words to say,
especially for divan poets.
|