Derginin Adı:
|
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi
|
Cilt:
|
2022/24
|
Sayı:
|
42
|
Makale Başlık:
|
Turkey between Secularism and Césaropapism
|
Makale Alternatif Dilde Başlık:
|
Laiklik ve Sezaropapizm Kıskacında Türkiye
|
Makale Eklenme Tarihi:
|
3.08.2022
|
Okunma Sayısı:
|
0
|
Makale Özeti:
|
This study consists of two main themes. The study primarily focuses on the founding cadres of the Republic, who
seemed to have a goal of keeping distance from religion, had the motive of keeping religion under control. In this context, the
main claim of the study is that the Republic of Turkey has a "Césaropapist" thought rather than "Secularist" patterns. Even
though some practical disengagements regarding to the social life, such as the change of alphabet, regulations for dress,
reciting the call to prayer in Turkish, were implemented, administrative staff and institutional structures continued to carry
the characteristics of Ottoman Empire. While the existence of the Presidency of Religious Affairs is used to ensure the
regulation of religion under the control of the state; On the other hand, this institution is manipulated by the political elites as
the "ideological state apparatus" since religious beliefs have the potential to shape social life. The result of the study is that
the Republic of Turkey is not secular, on the contrary, Césaropapist, and the Presidency of Religious Affairs has become the
"ideological state apparatus", supported by some historical, political and sociological examples
|
Alternatif Dilde Özet:
|
Bu çalışma iki ana temadan oluşmaktadır. Çalışma ilk olarak; din ile arasına mesafe koyma gibi bir hedefi varmış
görünen Cumhuriyetin kurucu kadrolarının aslen, dini kontrol altında tutma güdüsüne odaklanmaktadır. Bu bağlamda,
çalışmada öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Laik” örüntülerden ziyade “Sezaropapist” bir düşünceye sahip olduğu iddia
edilmektedir. Toplumsal hayata ilişkin bir takım pratik kopuşlar (alfabe değişikliği, kıyafet kanunları, Ezan’ın
Türkçeleştirilmesi gibi) sağlansa da asıl olarak yönetim kadroları ve kurumsal yapılar Osmanlı’nın devamı niteliğindeydi.
Çalışmada odaklanılan diğer kısım bu bağlamda ortaya çıkmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlığı, bir yandan devletin
kontrolü altında dinin düzenlemesini sağlamak için kullanılırken; diğer yandan bu kurum, dini inançların toplumsal hayatı
biçimlendirme potansiyeline sahipliği nedeniyle “devletin ideolojik aygıtı” olarak siyasal elitler tarafından manipüle
edilmektedir. Çalışmada varılan sonuç, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik değil aksine Sezaropapist nitelikte olduğu ve Diyanet
İşleri Başkanlığı’nın; tarihsel, politik ve sosyolojik birtakım örneklerle desteklenerek “devletin ideolojik aygıtı” halini
almasıdır
|